Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. | TED | انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم. |
Ve eğer sizi kendinizden çıkıp bu adamların yerine koymanıza ikna edip bir adım, sadece bir adım yürütebilirsem, hayat boyu diğer tüm alanlarda yapabileceğiniz sosyolojik analizleri bir düşünsenize! | TED | وإذا إستطعت أن أحثكم أن تضعوا أنفسكم مكانهم وأن تسيروا خطوة واحدة , مجرد سنتيمترات , عندها تخيلوا نوع التحليل الإجتماعى الذى يمكنكم أن تفعلوه فى كل جوانب حياتكم ؟ |
Yetenekli olduğu tek şey bu duygusal denklemin kesin değerini hissetmek. kendinizden ne kadar uzağa fırlatıldığınızın tam mesafesini hissetmek. | TED | والشيء الوحيد الذي يمكن إحساسه هي القيمة المطلقة لهاته المعادلة العاطفية، وهي المسافة ذاتها التي كنتم فيها بعيدين عن أنفسكم. |
Haksız olsanız bile en azından kendinizden daha büyük bir amaca bağlısınız. | Open Subtitles | حتى لو كنتم مخطئين على الاقل لديكم ولاء لقضيه اكبر من نفسيكما |
kendinizden utanmalısınız. Tebrikler dostum. | Open Subtitles | يجب عليكم ان تخجلوا من انفسكم لك تهنئتى يا صديقى |
Tanrı tarafından kutsanmış bu birliktelik için... kendinizden daha fazla bu birlikteliğe... kendinizi vermeye hazır mısınız ? | Open Subtitles | هل أنتما جاهزان لتقديم أنفسكما ثانيةً، لهذا الارتباط الذي أكبر منكما... .... |
Sizi kendinizden kurtarmak için cennetten dünyaya geldim. | Open Subtitles | لقد فعلت المستحيل لأحميكما من نفسكما. |
Ne kadar hızlı koşarsanız koşun asla kendinizden kaçamazsınız. | Open Subtitles | لا يهم السرعة التي تجريان بها لا تستطيعون أبدا الهروب من أنفسكم |
Oğlumu takip etmeyi bırakın. kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | كفوا عن اللحاق با أبني, أخجلوا من أنفسكم |
kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | لابد أن تكونوا محرجون من أنفسكم. لا تقلقي يا سيدتي. |
Hepiniz düşündükleriniz için kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | حصلت كل تخجل من أنفسكم لماذا تم التفكير. |
Siz ikiniz kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | أتعلمان، أنتما الإثنَيْن يجب أن تخجلوا من أنفسكم |
Belki dinleyicilerimize biraz kendinizden bahsetmek istersiniz. | Open Subtitles | و ربما تودون أن تخبروا مستمعينا قليلاً عن أنفسكم |
Ve kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | وأنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ خجلان مِنْ أنفسكم. |
Baba, anne. Bana kendinizden bahsedin. | Open Subtitles | أبى، أمُّى، أخبرونى بكُلّ شيءَ حول أنفسكم. |
Hasta kendinden emin. Siz de kendinizden emin olmalısınız. | Open Subtitles | المريض واثق من نفسه عليكم أن تكونوا واثقين من أنفسكم |
Size olan saygım kendinizden nefret etmenize izin veriyor, ama kendime olan saygım okuldan nefret etmeme yol açmanıza izin vermiyor. | Open Subtitles | أحترمكم كفاية لأجعلكم تكرهون أنفسكم و لكنني احترم نفسي كثيراً و لن أدعكم تكرهون مدرستي |
Çünkü kendinizden başka kimseyi umursamıyorsunuz. | Open Subtitles | لأنكما لا تهتمان بأحد سوى نفسيكما ماذا عني؟ |
Siz ikiniz davranış biçiminizle, kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | ولكن تلك الخدعه انتما الاثنان يجب ان تكونوا فى خجل من انفسكم |
- Siz ikiniz kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | عليكما الشعور بالخجل من أنفسكما |
Dr. Wells hayal kırıklığına uğradım. Yani, ikiniz de kendinizden utanmalısınız. | Open Subtitles | دكتور (ويلز) هذا محبط جداً يجب أن تخجلا من نفسكما |
Ama siz burada olduğunuza göre bize biraz kendinizden bahsetmeye ne dersiniz. | Open Subtitles | لقد ذهبت قبل ان تأتى لماذا لا تخبرنا كيف تصف نفسك ؟ |
En azından kendinizden geçene kadar... | Open Subtitles | ... وفي حالة ما إذا أصابتك غيبوبة مفاجأة |