Kenya'daki çiftlik hayvancılığı 463 milyon dolarlık bir hacme sahip ve asgari ücretle geçinen bir çiftçiyle bolluk içinde geçinen bir çiftçi arasındaki fark sadece günde fazladan birkaç litre süt kadar. | TED | إنتاج الألبان في كينيا يقدر بـ 463 مليون دولار، والفرق بين مزارع بسيط ومزارع غني فقط بضع لترات من الحليب يوميا. |
Fatuma Kenya'daki tacizlerle savaşan bayan grubunun bir parçası. | TED | فطومة هي جزء من شبكة نسائية تحارب الاغتصاب في كينيا. |
Diğer bir yandan da yeni türden anlaşmazlıklara karşı ihtiyatlı davramamız gerek. Örnek olarak benim ülkem Nijerya'daki Boko Haram ve Kenya'daki Eş-Şebab arasındaki çekişme gibi. | TED | علينا أيضاًَ أن نحذر من الصراعات الجديدة أنواع جديدة من الصراعات كالصراعات التي نواجهها مع جماعة بوكو حرام في موطني نيجيريا ومع جماعة الشباب في كينيا |
Bu ötekileştirme zihniyeti, bir insanın dışlanması onların algılanan normlarından sapmalarından kaynaklanıyor, Kenya'daki sorunların özüne kadar gidiyor | TED | إن هذه الفكرة حول الاختلاف، بإقصاء الفرد اعتمادًا على تصور انحرافه عن المعايير، هي جذور المشاكل في كينيا. |
Parayı esirgemedik. Kenya'daki parkım bunun yanında çocuk oyuncağı kalacak. | Open Subtitles | تجعل حديقتى فى كينيا تبدو صغيرة وقليلة الأهمية بالمقارنة |
Kenya'daki bu ekibin uzay hakkında öğrendiğim bu teknolojiyi kullanamayacağından endişeliydim. | TED | كنت قلقة من أن هذا الفريق في كينيا لن يتمكن من استخدام التقنية التي كنت أدرسها بشان الفضاء. |
Kenya'daki öksüz çocuklar, Chicago'daki evlatlık çocuklar ve Malawi'deki hamile kadınlar. | TED | عملاؤهم أطفال يتامى في كينيا أطفال يتم رعايتهم في شيكاغو سيدات حوامل في مالاوى. |
Bahriye Kışlası olayı, daha sonra Kenya'daki büyükelçilik. | Open Subtitles | كَانَ لدينا الثكناتُ البحريةُ ثمّ سفارة في كينيا |
Kenya'daki Savo Milli Parkı... ... çok sayıda filin yuvasıdır. | Open Subtitles | يعتبر المتنزه الوطني لـ"تسافو" موطن أكبر تجمع للفيلة في كينيا |
Bir topluluğun Kenya'daki sosyal yardım programına başvurdum. | Open Subtitles | قمت بالتقديم لبرنامج توعية المجتمع في كينيا |
Bu buluş sayesinde Kenya'daki en iyi okula bursla girme şansı kazandım. Brookhouse Ulusal Okulu ve bu beni gerçekten heyecanlandırdı. | TED | بسبب الأختراع، كنت محظوظ لحصولي على منحة دراسية في واحد من أفضل المدارس في كينيا ، مدرسة بروك هاوس العالمية، و كنت متحمسة بشأن |
Zorluklardan yenilikler doğabilir, ve Kenya'daki hırslı kod yazıcıları ve uğraşanlara sorunlu altyapı karşısında dirençli olmada nasıl yardım edebilirdik? | TED | إن الحاجة هي أم الإختراع، وكيف يمكننا مساعدة المبرمجين والعاملين المحترفين في كينيا ليكونوا قادرين على الصمود في وجه مشاكل البنية التحتية؟ |
Durumu kolaylaştırmak için Kenya'daki IBM laboratuvarlarındaki mühendisler, ilk olarak Japon mühendisler tarafından tasarlanan Megaffic adlı bir çözümün önderliğini yapıyorlar. | TED | لتخفيف الأزمة، المهندسين في مختبر آي بي ام في كينيا يجربون حلاً يدعى ميقافيك، الذي كان في البداية مصمم من قبل المهندسين اليابانيين. |
Adım Joseph, Kenya'daki meclisin bir üyesiyim. | TED | أسمي جوزيف، عضو في البرلمان في كينيا |
Burası, Kenya’daki bir ticaret yeri, tam tren rayları boyunca, tren raylarına o kadar yakın ki tüccarlar bazen mallarını yoldan çekmek zorunda kalıyorlar. | TED | هذه هي المناطق التجارية في كينيا ، ممتدة على طول مسار القطار، قريبةٌ جداً من مسار القطار لدرجة أنَّ الباعة في بعض الأحيان عليهم أن يسحبوا البضائع بعيداً عن الطريق. |
Bakın, Kenya'daki ApproTEC isimli bir şirket için bir su pompası tasarlamamız istendi. | TED | وهكذا ، مرة أخرى ، طُلِب منا تصميم مضخة مياه لشركة تدعى ApproTEC ، في كينيا. |
Ayrıca Kenya'daki bir köyde gördüm. O köy de şimdi yakınında bulunan ve uzun zamandır fark edilmeyen doğa harikası bir gölün ulusal turizm noktası haline gelmesi sayesinde ekonomik olarak gelişiyor. | TED | ظهر التسوق في قرية في كينيا وهي تمتلك اقتصادًا هائلًا، بسبب بحيرة جميلة لكن غير معروفة أصبحت الآن مكانًا للسياحة البيئية الوطنية. |
Kenya'daki gençlerin %58'i bize para kazanmak uğruna her şeyi yapabileceklerini söyledi. | TED | يقول لنا 58% من الشباب في كينيا أنهم سيفعلون أي شيء للحصول على المال. |
Hikaye, 2007 aralığında Kenya'daki tartışmalı başkanlık seçimleriyle başlıyor. Seçimlerin hemen sonrasında ülkede etnik şiddet salgını patlak verdi. | TED | تبدا القصة في كينيا في ديسمبر ٢٠٠٧، حيث جرت انتخابات رئاسية متنازع عليها. وبعد أن وضعت الانتخابات أوزارها مباشرة، اندلعت أعمال عنف طائفية. |
Robert Muldoon. Kenya'daki parkın güvenlik şefiydi. | Open Subtitles | المشرف على حدائقى فى كينيا |
Adamları dün Kenya'daki ajanlarımızdan birini infaz etti. | Open Subtitles | اعدمت خليتهم أحد عناصر استخباراتنا الكينية البارحة |