Pek çok değerli keresteyi bizim ailemiz yapmıştı. | Open Subtitles | عائلتي جنَت أحد ثرواتها من تجارة الأخشاب. |
Bu nedenle onun için bir çözüm üretmem gerektiğine karar verdim. ama aynı zamanda öyle bir çözüm ki bu ormanları sömürmeye, son kalan keresteyi ele geçirmeye çalışan ve bir bakıma habitatın yok olmasına ve tüm o kurbanlara neden olan insanlar yararlanmalıydı. | TED | لهذا قررت أن أجد حل لها ولكن أيضا حل سيعود بالنفع على الناس الذين يحاولون استغلال هذه الغابات، ليضعوا أيديهم على الأخشاب والتي تسبب بهذه الطريقة، فقدان الموطن وكل تلك الضحايا. |
Kereste endüstrisini ele geçirdiler. keresteyi doğuya, Çin'e gönderiyorlar. | TED | إنهم يستخدمون معظم الصناعات الخشبية وينقلون الأخشاب إلي الشرق , عائدين إلي الصين . |
Modern İsveç'i oluşturan çeliği yaptık, keresteyi kestik. | Open Subtitles | وتقطيع الأخشاب الذي أدّى نهوض بـ(السويد) الحديثة. |
Şu keresteyi at arabasına yığın! | Open Subtitles | حمّلوا الأخشاب لتلك العربة! |