Dairesel, üçgensel, sert ve maktulün boğazını kesebilecek kadar keskin bir silah. | Open Subtitles | سلاح دائري، مثلث، غير حاد وحاد بما يكفي لقطع حنجرة الضحية. |
Tanrıyla aramdaki kişisel ilişki yüzünden, bu hıyara elimi bile sürmem ama yalnızca 900 dolara gelip onun ayaklarını kesebilecek iki herif tanıyorum. | Open Subtitles | لايمكنني ان اضع يدي على هذه الوساخة بسبب علاقتي الشخصية مع الرب لكنني اعرف شخصان يبعدان مسافة قريبة منا هنا مستعدين لقطع قدمه ب 900 دولار لكنني اعرف شخصان يبعدان مسافة قريبة منا هنا مستعدين لقطع قدمه ب 900 دولار |
Pam, katilin o paraşüt ipini kesebilecek kadar kuvvetli bir sol eli olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | يا (بام) ، نحن نعلم ان القاتل لديه يد يسرى قوية بما فيه الكفاية لقطع الحبل الذي مزق |
Dikenli tellerden geçmek için, onları kesebilecek bir şey. Bir de fener. | Open Subtitles | شئٍ يمكنه قطع سلكٍ شائك وأريدمصباحاًأيضاً, |
- Vibranyum'u kesebilecek mi? | Open Subtitles | -الذي يمكنه قطع (الفيبرانيوم) ؟ |