"keserek" - Translation from Turkish to Arabic

• بقطع
• أنّ قطع
• بانحراف

Bir sebepten, boğazını keserek bu çocuğu öldürmek istediler.
لقد أرادوا التخلص من الطفل بقطع حنجرته ربما باستخدام سكين

Evet, kablolu televizyonu ve bira stokunu keserek bu ayaktakımını bu kış hakkıyla çalıştıracağıma emin olabilirsin.
نعم ، بقطع سلك التلفاز ، ومؤونة البيرة فسأضمن عمل شتوي نزيه من أولئك النكرات

Kafatasının bir kısmını keserek basıncı azaltmaya çalışacağım.
سأحاول أن أخفف من الضغط بقطع جزء صغير من جمجمتك

Kocası günün birinde kayıplara karışmış, o da bunalıma girmiş bileklerini keserek intihara kalkışmış.
زوجها إختفى وأصيبت بالكآبةِ حاولتْ قَتْل نفسها بقطع رسغها

Eğer bu sabah uyanıp, parmaklarını keserek patronunun arkasından iş çevirmek istemişse, büyük ihtimalle yapmadan önce acıyı azaltacak bir şeyler almıştır.
لو أنه استيقظ صباح اليوم وقرر الإيقاع برئيسه بقطع إصبعيه فعلى الأرجح احتسى الشراب قبل أن يفعل

Ağaçları keserek başlayabiliriz. Duvarları güçlendirmek için kullanırız.
يمكننا البدء بقطع الأشجار واستخدامهم لبناء وتعليه الأسوار.

Muhtemelen beni aynı şekilde canlı canlı yakarak, kafamı keserek yoketmek istiyor.
غالبًا يرغب في قتلي بنفس الطريقة، بحرقي حيّة، أو بقطع رأسي.

Almanlar buna, Hollanda'nın batısındaki şehirlere yakıt ve yiyecek yardımını keserek yanıt verdi.
وجاء رد الألمان إنتقامياً بقطع كافة خدمات (الوقود والطعام عن مدن غربى (هولندا

Onu, sadece şu bağlantıyı keserek öldürebiliriz.
يمكننا قتله فقط بقطع هذا الاتصال

Herkül'ün Hidra'yı başını keserek öldürmesi gerekiyordu.
إذاً " هيركليز " قام بقتل " هيدرا " بقطع رؤوسها السبعة

Ve şahdamarını keserek, kanamadan ölmesine neden olmuş.
فقام هو ... فقام بقطع الشريان السباتي مما أدى لنزيفها حتى الموت

Patellar bağını keserek işleme başlıyoruz.
.. سوف نبدأ . بقطع أربطة الساق الداخلية

keserek geçecekler, tamam mı?
سيقومون بقطع الحاجز بالمنشار..

Kliniğimizde, biyolojik dejenerasyon, ...vücudu keserek bazı cerrahi işlemlerle düzeltilir!
إنحطاط حيوي... يجب أنّ نزيله جراحيًا من جسد الأمة بقطع لحمك.

Başını keserek öldürüyorsun... şu şeyle.
قتلهُ يكون بقطع رأسه بذلك الشيء

Bu görüntüler, 9 yıl önce boğazını keserek öldürmekle suçlandığı kadının kocası tarafından önduruşma öncesi saldırıya uğrayan Henry Dahl'ın görüntüleri.
كان هذا المشهد قبل تسع سنوات عندما تعرّض (هنري دول) للهجوم ، قبل جلسة الإستماع من قبل زوج المرأة التي أتّهم بقطع حلقها

Ben ise sandviç keserek kutlayacağım.
انا سأحتفل بقطع السندويشات

İletişim öğretmenlerin kafa keserek?
بقطع رؤوس المعلّمين ؟

Glitch kafaları keserek aralarına dönmeyi mi düşünüyormuş?
كيف يُمكن لـ(غليتش) الإعتقاد أنّ قطع رؤوس جثث سيُعيده بوئام مع العصابة؟

Yüzüne bu darbe gelene kadar topları keserek vuruyormuş.
يضربها بانحراف كالقادمة عبر الوجه