1982 yılında bir dağcılık kazası geçirdim, donmaya bağlı doku hasarı nedeniyle iki bacağımın da kesilmesi gerekti. | TED | عام 1982، وقع لي حادث أثناء تسلق الجبال، وكان لا بد من بتر كلتا ساقي نتيجة لتلف الأنسجة الذي سببه الصقيع. |
Bu kadınların öldürülüş biçimi de... yani boğazlarının soldan sağa kesilmesi... organlarının alınması... | Open Subtitles | وطريقةقتلهذه النساء, بقطع العنق من اليسارإلياليمين, و بتر فروجهن |
Bu kadınların öldürülüş biçimi de... yani boğazlarının soldan sağa kesilmesi... organlarının alınması... | Open Subtitles | وطريقةقتلهذه النساء, بقطع العنق من اليسارإلياليمين, و بتر فروجهن |
Yani, elektriklerin kesilmesi bir terörist atak başlangıcı değil. | Open Subtitles | مما يعني أن انقطاع الكهرباء ليس تمهيدا لهجوم إرهابي |
Bu sade olan için, bu çileklisi için ve bu da elektriklerin kesilmesi ihtimaline karşı pille çalışıyor. | Open Subtitles | وهذا بالبطارية فى حالة انقطاع الكهرباء جارك لن يسعد بهذا |
Elektriğin kesilmesi bekleyin. Kesildiği an benim sinyal bekleyin. | Open Subtitles | أطلب بالتأهب لفصل الطاقة وأنتظروا إشارتي |
Uzvun kesilmesi sonrasında ortaya çıkan hayaletlerin kanlı canlı öncüllerinden farkı büyük çoğunluğunun ağrılı olmasıdır. | TED | ولكن شيئًا واحدًا يوحي بوجود الأطراف الخيالية بعد البتر بصرف النظر عن اللحم والدم السابق: الغالبية العظمى منها مؤلم. |
Güvenliklerin görüşünün kesilmesi için 5, 4... | Open Subtitles | ينبغي للحُراس أن يتم خداعهم خلال خمس ، أربع |
Tüm doktorlar bacağımın kesilmesi gerektiğini söylüyorlardı ve ben hayır dedim, onlarda bunu yaptılar. | Open Subtitles | وكان لديّ كلّ هؤلاء الأطباء يخبرونني بأنّ عليّ بترها فرفضتُ، فأجروا تلك... |
O yüzden ben de kalp nakli yerine deli bir adamın ayağının kesilmesi olayına kalıyorum. | Open Subtitles | , بدلاً من جراحة زرع قلب سأشارك في بتر قدم رجل مجنون |
Daha geçen hafta Fort Wayne'den üç sporcunun aletinin kesilmesi gerekti. | Open Subtitles | لماذا, الأسبوع الماضي ثلاث أعضاء في الصالة الرياضية اضطروا للقيام بعملية بتر |
Yatağında yatarken ona bakıp düşündüm; 'sadece biraz daha özen göstermeyi deneseydin, şu an bu durumda, hiç tanımadığın bir doktorla, ayağının kesilmesi hakkında konuşuyor olmazdın.' | TED | بينما أنا أنظر إليها وهي مستلقية على سريرها، قلت في نفسي لو أنك فقط حاولت الاهتمام قليلاً ما كنتِ لتكوني في هذا الموقف الآن مع طبيب لم يسبق لك أن قابلته وهو على وشك بتر قدمك. |
Elin kesilmesi, Rita Haslat'ın durumu kadar özgün bir iş. | Open Subtitles | بتر اليد هو محدد مثل حالة (ريتا هازلات) عندما وجدت |
Beyzboldan uzaklaştırılmak... bir uzvumun kesilmesi gibiydi. | Open Subtitles | طردي من لعبة البيسبول... كان يشبه بتر جزء من داخلي... . |
Bugün ikinci rastgele elektrik kesilmesi oldu. | Open Subtitles | هناك انقطاع ثاني للتيار الكهربائي في وقت سابق اليوم |
Sinyal alımı yok fakat hizmetin kesilmesi bu adreste merkezlenmiş. | Open Subtitles | الإرسال متوقف لكن انقطاع الكهرباء مرتكز حول عنوانها |
Elektriğin kesilmesi bekleyin. Kesildiği an benim sinyal bekleyin. | Open Subtitles | أطلب بالتأهب لفصل الطاقة وأنتظروا إشارتي |
Kolunun kesilmesi için kararı verebilecek nitelikte olmadığı bariz ortada. | Open Subtitles | لذا أظن أنّه من الجليّ أنّه ليس مخولاً ليتخذ قراراً حيال البتر |
Kolun kesilmesi onun hayatını, senin de itibarını kurtarır. | Open Subtitles | البتر سينقذ حياته و يؤمن سمعتك |
Güvenliklerin görüşünün kesilmesi için 5, 4... | Open Subtitles | ينبغي للحُراس أن يتم خداعهم خلال خمس ، أربع |
kesilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | يجب بترها |