"kişi için" - Translation from Turkish to Arabic

• على شخص
• لشخصين
• لأجل شخص
• بالنسبة
• للذي
• للشخص الذي
• أجل حبك
• لكل شخص
• من أجل شخص
• من أجل رجل
• من أجل من
• لرجل واحد
• للرجل الذي
• علي رجل
• لأجل الشخص الذي

Tek kişi için biraz büyük bir ev, sizce de öyle değil mi?
على الأرجح انه منزل كبير على شخص واحد، ألا توافقيني؟

Ama aynı anda iki kişi için bir şeyler hissedebilirsin.
ولكن هل يمكن أن يكون مشاعر لشخصين في نفس الوقت.

Yapamam, kapsülün gücü ancak bir kişi için yeterli.
لا أستطيع, الكبسولة فعالة فقط لأجل شخص واحد.

Bu durum, sadece sürdürülebilirlikten sorumlu olan kişi için değil, mali işler yöneticisi için de iyi bir şey.
إذاً هذا أمر جيد بالنسبة للمدير المالي، ليس فقط بالنسبة للمسؤول عن الاستدامة.

Yaptıklarım için özür dilemek istedim olduğum kişi için.
حاولتُ إلى إعتذرْ عنه... للذي عَملتُ. للذي أَنا.

Yanındaki kişi için de diğer bir yol var.
وهناك طريق آخر للشخص الذي يجلس بجانبكم يقوده إلى الله

Bir kişi için kaynak harcamamı istiyorsun ve şu anda bunu yapamam.
تطلب مني استخدام الكثير من الموارد على شخص واحد وحالياً لا يُمكنني فعل ذلك د.

-Bir kişi için test edildi, 007.
تمت تجربته على شخص واحد يا 007

Sıçan gibi koşuyor.. Bir kişi için çok zorlu.
انه يجرى مثل الفأر انه قوى على شخص واحد

Evlilik yatağı iki kişi için yapılmıştır,... ..fakat her sabah yatağı kadın toplamak zorundadır.
يتم إجرا الزواج لشخصين ولكن في كل صباح لعنة لان المراة هي التي جعلته..

Gabriel'den ne haber? Hiç bir yerde bulunamıyor. Bu da bu kasabanın iki tane hayalet görebilen kişi için ufak olduğunu kanıtlar.
مما يثبت أن هذه البلدة صغيرة جداً لشخصين يريان الاشباح

Çok fazla şey istiyorosun... Çok özel bir kişi için olmalı.
تريدين أشياء رهيبة، لابد أنها لأجل شخص مميز.

bu seni ilgilendirmez, ama evet, çok özel bir kişi için.
ليس من شأنك، لكن نعم، إنها لأجل شخص مميز جدا.

Sizin kimlik kavramınız şimdiden zamanın gerisinde, tamam, bu diğer 3 milyar kişi için de öyle.
مفهومكم عن الهوية قديم ، حسنًا، بالنسبة لهذه الثلاثة بلايين الإضافية من الناس.

Bu etkiyi bilen kişi için asıl sorun meolekülleri saptayamamaktı.
ولكن المشكلة بالنسبة للجميع ممن يمكنهم رؤية هذا التأثير أنه لم يكن ممكنا تحديد الجزيئات.

Ve sonunda , bir kişi için bir oda ayıracaz " birleşme " yapması için .
وأخيراً، سنحتفقظ بغرفة للذي " يجب أن ينضمّ "

Babamı elimden alan kişi için bu kurşunu hazırlamıştım.
لقد كنت أحتفظ بتلك الرصاصة للشخص الذي تسبب في دخول أبي السجن

Kayıt: ♫ Papatya, Papatya ♫ ♫ Cevap ver bana ♫ ♫ Deli divaneyim ♫ ♫ senin tüm aşkına ♫ ♫ Bu şık bir evlilik olamaz ♫ ♫ Bir arabaya param yetmez ♫ ♫ Ama iki kişi için yapılmış bir bisikletin ♫ ♫ oturağında tatlı görüneceksin ♫ AK: James Surowieki'nin kalabalıkların bilgeliği hakkında şöyle bir fikri var, yani, bir sürü insan herhangi bir bireyden daha akıllıdır.
تسجيل: ♫ دايزي ، دايزي♫ ♫ أعطني اجابتك ♫ ♫ لقد شارفت على الجنون ♫ ♫ كل هذا من أجل حبك ♫ ♫ لن يكون فرحا مبهرا ♫ ♫ ليس في امكاني تحمل تكاليف عربة ♫ ♫ ولكن كنت ستبدين رائعة في مقعد ♫ ♫ دراجة صنعت لأثنين ♫ آرون: جيمس سورويكي كان له فكر حكمة الحشد، والتي تقول ان مجموعة من الناس أذكي من أي شخص.

Bir kişi için yılda doksan ton plastik geri dönüştürülmüyor.
تسعين طن لكل شخص من البلاستيك غير المعاد تدويره سنويًا.

Tek bir kişi için, daha kaç kişiyi feda edeceksin!
كل خذا من أجل شخص واحد كم عدد الذين تنوي أن تضحي بهم؟

Sahil güvenlik, tek bir kişi için tarihindeki en büyük arama kurtarma çalışmasını yaptı.
قام خفر السواحل بواحده من أكبر عمليات الانقاذ في تاريخهم من أجل رجل واحد فقط،

Hayran olduğum kişi için dünyanın diğer ucuna gidebileceğim mi?
بأني سأفعل المستحيل من أجل من أحب؟

Bu kadar bira kutusu tek kişi için fazla.
العديد من عُلب البيرة لرجل واحد

Bu kişi için yılın sadece bir günü değil günün her dakikası Noel'dir.
ذلك صحيح , للرجل الذي لم يأتي الى عيد الميلاد مره في كل سنة لكن كل دقيقة وكل يوم

Bir kişi için oldukça büyük bir dünya, Truman.
"أٍنه عالم كبير علي رجل واحد يا "ترومان

Çığlık atan kişi için gelmiştir.
انه قادم لأجل الشخص الذي صرخ