Bana bir iPod, bazı kulaklık, vermek biraz kişisel alan ve ben iyiyim. | Open Subtitles | فقط اعطنى الايبود و بعض سماعات الرأس مساحة شخصية قليلة و انا بخير |
Sadece sensin, senin bedenin ve insanlar gerçekten bunlara kişisel alan vermeye başladı. | TED | إنه أنت تمامًا، إنه جسمك تمامًا؛ وبالتالي يبدأ الناس بتوفير مساحة شخصية لهذه الأشياء. |
Bir, kişisel alan. | Open Subtitles | ها نحنُ ذا. لدينا مساحة شخصية واحدة. |
Çocukta kişisel alan kavramı yok. | Open Subtitles | ذلك الفتى ليس لديه فكرة عن المساحة الشخصية |
Ama o zaman kişisel alan çok da önemli değildi, değil mi? | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك مرة أخرى، في المرة الأخيرة، المساحة الشخصية حقا لم تكن مشكلة، كان ذلك؟ |
Gelecek Salı saat 08:00'de, daha çok kişisel alan! | Open Subtitles | المزيد من المساحة الشخصية الثلاثاء القادم الساعة الثامنة. |
Evet, bu oldukça basit ama gerçekten bundan alınan dersler kişisel alan ağları konusunda uygulanabilir. | TED | نعم، هذا سؤال تافه ولكن الدروس المستخلصة منه تنطبق على هذا النوع من الشبكات المحلية الشخصية. |
Sadece birazcık kişisel alan lazımdı, gerçekten. | Open Subtitles | فقط بحاجة إلى مساحة شخصية قليلا، حقا |
Bence ayrılmalıyız. kişisel alan istiyorsun kendine, böyle nasıl? | Open Subtitles | أعتقد اننا يجب أن نفترق - ...هل تعني أنك تريد مساحة شخصية لنفسك - |
İki, kişisel alan. | Open Subtitles | لدينا مساحة شخصية ثانية. |
Sekiz, kişisel alan. | Open Subtitles | ثمانة, مساحة شخصية. |
Dokuz, kişisel alan. | Open Subtitles | تسعة, مساحة شخصية. |
kişisel alan nedir bilmez misiniz? | Open Subtitles | إلا تفهمون معنى المساحة الشخصية ؟ |
...en iyi programda hepimizin sevdiği kişisel alan. | Open Subtitles | مع حلقة من العرض الأفضل على الإطلاق العرض الذي كبرنا معه ونحبه "برنامج المساحة الشخصية" |
kişisel alan, dostum. | Open Subtitles | حسنا ، المساحة الشخصية |