Haydi Sarah, şimdi de Kişisel eşyalarını almamam gerektiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أعتقد أن ما ستقولينه بعد ذلك أننى لم يكن علي أن آخذ أغراضه الشخصية |
Kişisel eşyalarını alacak mısınız diye soruyorlar, yoksa... | Open Subtitles | يريدون أن يعرفوا إن كنت ستأخدين أغراضه الشخصية أم أن عليهم... |
Bu depo eve geldi. Cross orada bazı Kişisel eşyalarını saklıyor. | Open Subtitles | ذهبت الى هذا المخزن حيث احتفظ فيه كروس ببعض متعلقاته |
Son kez bu sabah gitmiş kocasının Kişisel eşyalarını almak için. | Open Subtitles | لقد ذهبت للسجن هذا الصباح لمرة أخيرة لتحضر اغراض زوجها الشخصية |
Birisinin evine, girip Kişisel eşyalarını karıştıramaz, ve mahremiyet haklarını ihlal edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تدخل مسكن شخص ما و تعبث فى متعلقاته الشخصية و تقتحم خصوصياته |
Ve gittiklerinde bu Kuzeyli Vietnam askerlerinin geriye kalan Kişisel eşyalarını bir araya getirip bu eşyalardan dokunaklı bir montaj yaptım. | Open Subtitles | وعندما ابتعدوا عن الجثة وضعت أغراض الجندي بجانبه اغراض الجندي الفيتنامي المثيرة للشفقة |
John Doe'nun Kişisel eşyalarını nereye bırakacaklarını bilememişler. | Open Subtitles | (منشأة العناية اختلط عليها الأمر في بعض اغراض (جون دوي |