"ki çoğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن معظم
        
    Durum şu ki, çoğu insan bu gerçekliklerin peşinde değil ve bunları görmek de istemiyor. TED الفكرة هنا، بالمقابل، أن معظم الناس لا يبحثون ولا يريدون رؤية هذه الحقائق.
    İnanıyorum ki, çoğu yardım uçaktan dışarı para atmaktan daha iyidir. TED أؤمن أن معظم المساعدات هي أفضل من مجرد إلقاء الأموال من الطائرة.
    Gerçek şu ki çoğu seks alıcısı parası olan erkekler ve çoğu satıcı parası olmayan kadınlar. TED إنها حقيقة أن معظم المشترين للجنس هم رجال يملكون المال، ومعظم البائعات هن نساء لا يملكن المال.
    Gerçek şu ki çoğu siyahi insan Christopher Columbus tarafından başlatılan zulmün bir sonucu olarak burada, bu ülkedeler. TED الحقيقة أن معظم الناس السود هنا في هذا البلد نتيجة للاعمال الوحشية التي بدأت بواسطة كريستوفر كولومبوس.
    Fakat sorun şu ki çoğu kimse anlaşmazlığa yol açan, gülünç fikirlere, çoğu zaman açıkça duygusal sebeplerden çaresizce inanıyor. Open Subtitles المشكلة هي أن معظم الناس معظم الوقت يائسين ليؤمنوا سام هاريس عالم أعصاب و مؤلف يائسين ليؤمنوا
    Çünkü biliyor ki çoğu hükümlü çok gergin olduğu için yemiyor ve yemek geri ona gidiyor. Open Subtitles لانه يعرف أن معظم الرجال المدانين أنهم متوترين جدا لكى يأكلوا لذا ستعود الوجبه مره آخرى له
    ki çoğu kadın öyle oluyor, yanlış mıyım? Open Subtitles و الذي أظن أن معظم النساء هكذا ألا توافقني الرأي ؟
    Sorun şu ki çoğu insan varlığını elçiliğe bildirmiyor, bu yüzden de kimin burada olduğunu bilmiyoruz. Open Subtitles المشكلة هي أن معظم الناس لا يسجلون تواجدهم في السفارة لذا ليس لدينا سجل لمعرفة الموجودين هنا حتى.
    Hayır, doğrusu şu ki çoğu müzisyen hayatında hiç eğlenmeden yapayalnız bir şekilde büyümüş. Open Subtitles لا ، الصحيح هو أن معظم الموسيقيين يكبرون بعيش حياة من الوحدة التامة ولا يمرحون على الأطلاق ، ابداً
    Sigara büyük bir etken fakat iyi haber şu ki, çoğu insan sigarayı bıraktı ya da hiç içmedi. Open Subtitles دَور التدخين كبير، لكن الأخبار الجيدة هي أن معظم الناس أقلعوا أو لا يدخنون إطلاقًا.
    Billy Hoca diyor ki, çoğu öğrenci siyah kuşak almak için 20 yılı aşkın süredir 150.000 dolar harcamazmış. Open Subtitles مدربي (بيلي) يقول أن معظم الطلاب لا ينفقون 150 ألف دولار على مدى عشرين عام ليحصلوا على حزامهم الأسود
    "Eleştiriye o kadar açık ki çoğu eleştirmeni hapishanede." Open Subtitles [تتحدث الروسية] والذي يتقبل النقد لدرجة أن معظم نقاده في السجن
    Gördük ki; çoğu kişi şifrelerini bir yere yazmamaları gerektiğini biliyordu ve sadece yüzde 13'ü yazıyordu. Fakat endişelendiren husus yüzde 80'inin eski şifrelerini tekrar kullandığını söylemesiydi. TED وجدنا أن معظم الناس اكتشفوا أنه لم يكن من المفترض أن يدونوا كلمات المرور الخاصة بهم وأن 13% منهم فقط فعلوا ذلك لكن المزعج أن 80% من الناس قالوا أنهم كانوا يعيدون استخدام كلمات المرور
    Bahsettiğim bir şey şu ki , çoğu yazar belirli bir kitlenin tadını çıkarabileceğini düşündükleri bir şeyi yazmaya çalışırlar - ve bence bu çok talihsiz bir şey. TED شيء واحد قد أذكره، هو أن معظم الكتاب- وأعتقد أنه شيء مؤسف- يحاولون كتابة شيء ما ويعتقدون أن هذا سيكون ممتعًا لبعض الجمهور.
    Benim tahminim, evrimsel geçmişimizde bu kadar belirgin bir şey olmadığı. Daha çok, evrimsel bir açıklama arıyorsan eğer, diyebilirsin ki çoğu organizmalar neo-fobiktir -- yani yeni ve farklı şeylerden biraz korkarlar. TED تخميني هو أن لا شئ محدد هكذا في ماضي التطور. لكن بدلاً عنه، اذا كنت تبحث عن تحليل تطوري، ربما تقول أن معظم الكائنات فيها نواة الإرهاب-- هكذا، أنها مذعورة قليلاً من الأشياء الجديدة والمختلفة.
    ve fark ettim ki çoğu buluşlar başarısız oldu, Ar-ge departmanının işi başaramaması ile ilgili değildi bu, çoğu iş planına bakarsanız, insanlara yapacaklarını söyledikleri şeyler için fırsat sağladığınızda başaracaklardır bunu yapabilirler, ama bu projelerin yüzde 90ından fazlası başarısız olacak, çünkü zamanlama yanlış.ihtiyaç olunduğunda işleri kolaylaştıracak faktörler ortada olmayacak. TED وقد لاحظت أن معظم الإبتكارات تفشل، ليس بسبب فشل قسم البحوث والتطوير في إنجاحها-- إذا طالعت معظم خطط الأعمال، فانها ناجحة حقا إذا أُعطيت لها الفرصة لبناء ما أعلنوا أنهم بصدد بنائه، و 90% من هذه المشروعات أو أكثر تفشل، لأن التوقيت كان خاطئا-- وليس كل العوامل المساعدة كانت موجودة عندما أحتاجوا لها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more