Ki bu da bende, katilin bu kalabalıkta olduğuna dair şüphe uyandırıyor. | Open Subtitles | ممّا يجعلني أتساءل لو كان يُمكن أن يكون قاتله ضمن هذا الحشد. |
Arabalarımız kısa sürede kendilerini sürmeye başlayacak Ki bu da daha az kamyon şoförüne ihtiyacımız olacağı anlamına gelir. | TED | سوف تبدأ سيّاراتنا سريعا في السياقة الذاتية، ممّا يعني أنّنا سنحتاج عددا أقلّ من سائقي الشاحنات. |
Ona Mikhail diye seslendiklerini söyledi Ki bu da bize hiçbir ipucu vermiyor. | Open Subtitles | قالت كانوا يشيرون إليه باسم ميخائيل، الأمر الذي لا يجعلنا نتعرّف عليه أكثر. |
Ama mavi veri noktalarına bakınca, Ki bu da mekanik havalandırmanın havası, bu o kadar çeşitli değil. | TED | لكن حين تنظرون إلى نقاط البيانات الزرقاء، والذي هو الجو المهوى ميكانيكيا، ليست بذلك التنوع. |
Ki bu da umarım siz onu bulmadan önce olur. | Open Subtitles | و الذي آمل أن يتحقق قبل أن تجدوها يا رفاق |
Konuşma sürekliydi, Ki bu da görüşmeyi konferansın uzantısı yapar. | Open Subtitles | كانت المحادثة مستمرة مما يجعل هذا الاجتماع بالأساس امتدادا للاجتماع |
Ben de bana çok kızgın olduğunuzu ve ona olanları söylediğinizi düşündüm, Ki bu da saygısızlığımın kanıtı olmuştu. | Open Subtitles | لقد طننت أنكَ كنتَ غاضباً منيّ لدرجة أنكَ أخبرته بما عرفته ممّا يبرر أيّ قلّة تهذيب |
Ki bu da demek oluyor ki buradaki tüm cerrahlar bana cevap verecek. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّ كلَّ جرّاحٍ في هذه الغرفة سيعملُ تحتَ إشرافي |
Umuyorum ki, bu da vücudun metabolik ihtiyaçlarını azaltarak felç olmasını engelleyecek. | Open Subtitles | وعلى أمل خفض متطلّبات الجسم الأيضيّة ممّا يمنع شلله |
Gerçekten de büyük bir empati kazanmasıyla sonuçlandı Ki bu da harikaydı. | TED | وانتهى به الأمر في الحقيقة بتكوين تعاطف كبير من التجربة، الأمر الذي كان رائعًا. |
İnsan-peri karışımı Ki bu da onu ortaya çıkmasından koruyan şey. | Open Subtitles | إنها تهجين بين الجن والإنس، الأمر الذي يحول دون كشفها |
Tabii ki senin en büyük korkunu Ki bu da kendi otopsinin yapılması. | Open Subtitles | ما أريده هو خوفك الأعظم والذي هو بالتأكيد... الخوف من أن تُشرّح نفسك... |
Ki bu da imkansız. Bunu kimse yapamaz. | Open Subtitles | والذي هو مستحيل لا يستطيع أحد أن يفعل ذلك |
Yani bütün yazı beraber geçireceğiz Ki bu da bu güne kadar aldığın en mutlu kasetin bu olduğunu anlamına geliyor. | Open Subtitles | لذا سنقضي الصيف معاً, و الذي يعني, هذا أسعد شريط حصلتِ عليه مني ابداً. |
Ki bu da zaman kaydedicinin neden takvime dönüştüğünü açıklıyor. | Open Subtitles | و الذي يوضح سبب تحول الكرونجراف إلى هذا التقويم |
Şey, gördüğünüz gibi bu adam yiyecekleri iyi çiğneyen biri değilmiş, Ki bu da bizim yiyecekleri kolayca tanımamızı kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | وكما ترى لم يكن كثير المضغ وهذا حسن حظ لنا مما يجعل من الأسهل تعريف الطعام |
Ki bu da bakım sorunlarımız için zorluklara sebep oluyor. | Open Subtitles | وهو ما يشكل تحديات جمّة بالنسبة لمشاكل الصيانة الخاصة بنا |
Ve aynı zamanda dışarıya da gidip evrendeki en iyi gösterinin keyfini çıkarabilirsiniz, Ki bu da tabi ki, evrenin kendisidir. | TED | ويمكنك أيضاً الخروج والاستمتاع بأكبر عرض في المجرة الذي هو ، بطبيعة الحال ،الكون نفسه. |
Bunun bir yolu da şifreleme algoritmalarını baltalamaktır, Ki bu da Amerikan İstihbarat Kurumları'nın ne kadar başıboş kaldığının iyi bir göstergesidir. | TED | طريقة واحدة هي بتخريب تشفير الخوارزميات التي هي مثال عظيم على كيف وكالات الإستخبارات الامريكية توسع عملها |
Ki bu da şu soruyu gerektirir, sen şeyi bulabil-- | Open Subtitles | مما يجعلنا نطرح هذا السؤال .. هل وجدتَ ... ؟ |
Onu sana ödünç verdim ve sen onu almaya karar verdin Ki bu da toplumsal şiddete dönüştü. | Open Subtitles | التي أقرضتك إياها , و لقد قررت الإحتفاظ بها والذي يعد إنتهاك للعرف الإجتماعي |
Ki bu da, gelecekteki hamilelikler için iyi bir işaret. | Open Subtitles | والصحة الجيدة مؤشر جيد لأى حمل مستقبلى |
Ki bu da berbat çünkü yiyecek bir şeyler yetiştirmeyi gerçekten isterdim. | Open Subtitles | والذي يكون مقرفاً لأنني كنت اريد أن يبدأ نمو بعض الغذاء |
Ayrıca bacaklarımı her gün tıraş etmek zorunda değilim Ki bu da gerçekten bir artı. | Open Subtitles | اضافة الى انني لست مضطرة ان احلق ساقي كل يوم وهو امر مهم جدا |
Kesinlikle. Ki bu da ne istediklerini öğrenmemiz gerekiyor demek. | Open Subtitles | بالضبط، مما يعني أننا يجب أن نتكتشف مايريدونه |
Müzikal seçmelerin sonuçları asılana kadar duygusal DEFCON 1 gibi tetikte olacağım Ki bu da her zamankinden daha da bencil olacağım... | Open Subtitles | احتجت لإلهاء سوف اكون في حالة ديفكون العاطفية 1 حتى يعلنون نتائج تجارب الأداء للعرض المسرحي مما يعني أنني سوف أكون أنانية أكثر من المعتاد |