"kibarlık" - Translation from Turkish to Arabic

• الأدب
• اللطف
• بأدب
• المجاملة
• مهذبة
• مهذب
• مهذبًا
• مجاملة
• الطيبة
• التهذيب
• مهذبا
• كريماً
• مؤدباً
• مؤدبة
• مهذباً

Fiyatlara, bütün o kibarlık budalalıklarına eyvallah dersin ama iyi bir yemek yersin.
إذا تجاهلنا الأسعار و هذا الهراء عن الأدب ...يصبح الأمر فقط طعام لذيذ

Bence, hayattaki yolunu gerçek hislerini olumluluk ve kibarlık maskesi altına gizlerek çiziyorsun, ama altında çirkinlik ve kinle dolusun.
أظنكِ قد شققتِ طريقكِ نحو العالم عبر إخفاء مشاعركِ الحقيقية تحت قناع الإيجابية و اللطف , لكن تحت هذا القناع

Aslında veto etmek istiyor ama kibarlık yapıyor.
وهو يريد رفضهم، لكنه يتصرف بأدب.

Bilirsin Elaine, bazen insan kibarlık olsun diye bazı şeyleri söylerler.
أحياناً نقول كلمات مماثلة لمجرد المجاملة

Şimdi hareket zamanı kibarlık yapmanın zamanı değil.
الآن هي اللحظة ليس بعد رسالة مهذبة للوقت

Tek bilmeniz gereken: ben; "teşekkürler" osuran "lütfen" yiyen bir kibarlık canavarıyım, hanımefendi.
كل ما عليك معرفته أنا وحش مهذب يأكل الرجاء و يخرج الشكر سيدتي

Evet ona bir kere içki ısmarlarsan, bu kibarlık olur, katıIıyorum.
هو أنّي مجرد مهذبًا. لا بأس أن تشتري لها مشروبًا واحدًا.

- kibarlık olsun diye söylüyorsun.
- هيا ، لاتقل هذا مجاملة ، لست مضطرا للكذب

Sanırım birileri size biraz kibarlık öğretmeli beyefendi.
ربما يجب على أحدهم أن يعلمك بعض أساليب الأدب سيدي

Çoğu insan sırf kibarlık olsun diye alır kartımı.
أتعلمين، أغلب الأشخاص يأخذون بطاقتي كحسن الأدب منهم.

Fakat sadece kibarlık olsun diye bile eşinin bütün gün senin için hazırladığı yemeği tatmalısın.
لكن أعتقد أنهُ لمن الأدب بأن تأكل الطعام الذي تعدّهُ زوجتك فهي قضت معظم يومها بتجهيزه.

Aslında kibarlık, kimse onu görmek istemediğinde iyidir.
حسنـاً , اللطف يكون أفضل فعلاً عندمـا لا يكون في امكان أي شخص رؤيتـه

İyisiniz, bama gerçekten, bu kibarlık duvarının arkasında ne olduğunu kim bilebilir ki?
من يعرف حقاً ما يوجد خلف حائط اللطف ذاك؟

Bu biraz kaba oldu... sen burada bana ücretsiz danışmanlık verecek kadar kibarlık ediyorsun.
وها انت بغاية اللطف حتي انك تعطيني استشارة مجانية

kibarlık falan umurumda değil benim.
أتدرين ؟ ربما لاأهتم بالتصرف بأدب

Sakın bana kibarlık yapıyordum deme.
ولا تقولي أنكِ كنتِ تتصرفين بأدب فحسب

Peşime takılmak istiyorsan, profesyonel kibarlık gereğince, takılabilirsin.
إذا كنت تود مرافقتنا فبإمكانك فعل ذلك من باب المجاملة المهنية

Ben de kibarlık olsun diye bir şey değil diye e-mail yolladım.
"و لكي اكون مهذبة ارسلت له ايميل " العفو

Daha önce kibarlık edip bunu söylemek istememiştim ama beni gözetledin, peşime düştün, başımın etini yedin, üstüme çikolatalı süt döktün, elimi ezdin ve sonra bütün bunlar yetmezmiş gibi .gazete bayiimi yani ekmek teknemi yaktın!
أظنك الرجل العبقري كنت مهذب لقول هذا من قبل ثم تجسست علي , لاحقتنا , ضايقتني , سكبت علي

Adam herhalde sadece yıldızına kibarlık ediyordur.
هذا الرجل لا يكون مهذبًا مع نجومه بأي حال

kibarlık olsun diye aradım, sen de bundan yararlanmaya çalışıyorsun.
...أتصلت بك مجاملة والآن تحاول أن تستفيد

Çoğu insanlar öncelikle yardim kavramını düşünür, siradan yapılan bir kibarlık hareketleri,
الكثير من الناس يفكرون فيه اصلا في المقام الاول من منطلق الاحسان اعمال عشوائية من الطيبة

Tamam, özür dilerim. Ama kibarlık yapacak zamanımız yok.
حسنا، آسفة، لكن لا يمكننا إضاعة الوقت في التهذيب هنا.

kibarlık olsun diye de tamam dedim.
قلت بخير لأنني مهذبا.

Beni buraya kabul ederek büyük kibarlık gösterdi. Çünkü 12 yaşındayken gripten anne ve babamı kaybettim.
كان كريماً بما يكفى ليرعانى بعد موت والدى بالأنفلونزا وأنا فى الثانية عشر

- Evet. kibarlık ediyordum.
أنا أستطيع ، أنا كنت فقط مؤدباً

kibarlık olsun diye söylüyorsun. Daha iyileri de oldu.
حسـنا، نعم أنا أعتقد بأنك تحاولين أن تكوني مؤدبة

Aslında sanırım Miles "gani" ne demek biliyordu... ve sadece kibarlık yapıyordu.
فى الواقع،أعتقد أن مايلز كان يعرف الكلمة لكنه كان فقط مهذباً