| Kabine giriyorum, ama kapının kilidine yetişemiyorum. | TED | أمشي إلى الحجرة لكنني لا أستطيع أن أصل إلى قفل الباب. |
| Kapı, elektronik olarak kontrol edilen üç aşamalı güvenlik kilidine sahip ve oraya yerleştirilmiş tek bir bekçi var. | Open Subtitles | الباب له قفل ثلاثى يمكن التحكم به اليكترونياً وهناك حارس وحيد |
| Yeni ayakkabılara, iki düzine yeni halka kilidine ve kazma başına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نريد طفرات و عشرون حلقة قفل و اختيار رؤوس الفؤوس |
| - Tutsağı hava kilidine götürün. - Emredersiniz. | Open Subtitles | أعيدوا السجين للقفل الهوائي الآن - أجل سيدتي - |
| Bu kapının kilidine ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حصل للقفل |
| Evet, fedailerin beni hava kilidine attıklarında ben de bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | أجل ، كُنت أفكر بذلك الأمر عندما قام أتباعك بإلقائي في غرفة مُعادلة الضغط تلك |
| Bilemiyorum. Biri kapının kilidine sakız yapıştırmış. | Open Subtitles | لا أعرف لماذا يحشرون اللبان فى قفل بابى |
| Biri kapının kilidine sakız yapıştırmış. | Open Subtitles | شخصاً وضع لبانة فى قفل الباب |
| Jess, şu kapıları çocuk kilidine alabilir misin, ...kendimi öldürebilirim de? | Open Subtitles | (جيس)، هل بإمكانكِ فتح قفل الباب من أجل هؤلاء الأطفال -لأستطيع قتل نفسي؟ |
| Bisiklet kilidine benziyor. | Open Subtitles | تشبه قفل دراجة |
| Bisiklet kilidine benziyor. | Open Subtitles | تشبه قفل دراجة |
| Hava kilidine atın şunu. - Durun bir dakika! | Open Subtitles | ضعه في غرفة مُعادلة الضغط |