Babam kendi kilisesini kurdu, ama pek kimse gelmedi. | Open Subtitles | أبي بدأ كنيسته الخاصه ولم يأتي إليها أحد |
kilisesini savunurken ölmediğini kim söyleyebilir? | Open Subtitles | من يمكنه القول بأنه لم يمت دفاعاً عن كنيسته ؟ |
Hiç bir anlamı kalmadığı anda Papaz İsaiah'dan resmi destek aldık, çünkü kilisesini kaybetti. | Open Subtitles | لقد حصلنا على تأييد القس أيزيا بنفس اللحظة التي لا يعني فيها شيء لانه خسر كنيسته |
- kilisesini şartlı tahliyesi sırasında kurmuş. | Open Subtitles | شيك فرود بدأ كنيسته بينما كان على اطلاق سراح مشروط |
Kalkıyor, scooterına atlıyor, şehirde hızlıca sürüyor Santa Maria della Pace kilisesini geçiyor, vadiye doğru, turistlerin gezinmekte olduğu sokaklar arasında gidiyor. Roma'nın arka sokaklarındaki sessiz yaşamı her köşede rahatsız ederek | TED | فيستيقظ وينطلق علي دراجته البخاريه عبر المدينه من امام كنيسة بيس سانتا ماريا ديلا في الازقة ، من خلال الشوارع والتي يتجول السياح عبرها يعكر هدوء الحياة في الشوارع الخلفيه بمدينه روما |
Tanrı, kilisesini temizlememiz için bizi seçti ama bu melekler için, hayat sadece bir andan ibaret. | Open Subtitles | الله قد اختارنا لنطهّر كنيسته لكن بالنسبة لتلك الملائكة الحياة مجرد لحظة |
Demedi deme, kendi kilisesini kuran amcamdan bin beterler. | Open Subtitles | انا اخبرك ، انهم اسوء من عمي الذي قام بإنشاء كنيسته الخاصة |
O kilisesini boyayamıyor. | Open Subtitles | القس براون لا يمكنه طلاء كنيسته |
Her birimiz Tanrı tarafından Kutsal kilisesini temsil etmek için seçildik. | Open Subtitles | جميعنااختَارناالرب... لتمثيل كنيسته المقدسة |
Çoğu zaman durdurulmaya ve üzerini aratmaya karşı çıkıyordu, ve kilisesini çetelere sığınak olarak kullanıyordu, bu yüzden gözyaşı dökmediğim için lütfen affedin beni. | Open Subtitles | لقد كان منغمسًا في الملهيات, واستخدم كنيسته كملاذ لأفراد العصابات لذا أرجوكم, اعذروني إذا لم تنزل دمعتي حزنًا على فراقه. |
Kudüs'e geri dönmeli ve onun kilisesini kurmak için mesajını yaymalıyız! | Open Subtitles | علينا الذهاب الى اورشليم و عظ الكلمة لبناء كنيسته! |
Ve Peder Justin onlara karşı durunca, biri onun kilisesini yaktı ve evlatlarını öldürdü. | Open Subtitles | وعندما واجههم (جستن)، أحرق أحد ما كنيسته وقتل أطفاله. |
Yüzyıllar süren çatışmaya yol açarak ülkenin dini kurumlarını kökünden yok etti ve İngiliz kilisesini Roma'dan ayırdı. | TED | قام باجتثاث أصول الدين من الدولة وكسر الصلة بين كنيسة إنجلترا بعيداً عن كنيسة روما، مما أدى إلى قرون من الفتنة. |
Ama geçmişte olanlardan Kutsal Anne kilisesini sorumlu tutamazsınız. | Open Subtitles | كل يتحمل اخطائة كنيسة الام المقدسة مسئولة عن الاخطاء القديمة |