Hikayenin kilit noktası silah ustasının asistanı; | Open Subtitles | المفتاح لهذه الحكاية تتضمن مساعد صانع الأسلحة |
"Sen benim sırrımsın, numaramın kilit noktası. | Open Subtitles | لقد قلت: "أنك سرّي" المفتاح لهذه الخدعة. |
Asiler bu lanet olası köprünün tüm bölgenin kilit noktası olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | صرح ريب اللعين أن هذا الجسر هو مفتاح المنطقة بالكامل |
Bu her neyse, kilit noktası para. | Open Subtitles | المال هو مفتاح القصة |
Onlar bu dersin kilit noktası. Saat 9.07, Joann. Geç kaldın. | Open Subtitles | أنها مفتاح قوة هذا الصف الوقت متأخر "جوان " الساعه 9: |
Onlar bu dersin kilit noktası. Saat 9.07, Joann. Geç kaldın. | Open Subtitles | أنها مفتاح قوة هذا الصف الوقت متأخر "جوان " الساعه 9: |
Nhadra'nın, Demetri'nin yaşaması için kilit noktası olduğunu düşünmek, Mark'ın işleri kendi yoluyla halletmesine neden oldu. | Open Subtitles | ظناً منه أن (نادرا) هي مفتاح نجاة (ديميتري) بادر (مارك) بتولي الأمر بيديه |
"Ann, seni açıkgöz, mülayim, kestane saçlı aybalığı 26. aşama planımın kilit noktası." | Open Subtitles | (آن)، أيتها الماكرة والسمحة وذات شعر كستنائي و السمكة، المرحلة 26 هي مفتاح خطتي |
Tüm kararların kilit noktası nedir? | Open Subtitles | ما هو مفتاح أيّ قرار؟ |
Ayırmanın kilit noktası bu. | Open Subtitles | هذا هو مفتاح الفصل |
Tüm bu örtbasın kilit noktası bu! | Open Subtitles | -هذا هو مفتاح ما هو مخفي |