- Ayağıma dolaşmasın diye.. .. hizmetçi odasına kilitledim onu. | Open Subtitles | أغلقت عليه باب غرفة الخادمة حتى لا يزعجني أثناء عملي |
Tamam, geminin sistemlerine tam erişimim var... ve iç koridorları da kilitledim. | Open Subtitles | حسنا، لدي السيطرة الكاملة على أنظمة السفينة وقد أغلقت للتو الممرات الداخلية |
Finans şirketinden gelen adamı kilere kilitledim. | Open Subtitles | لقد حبست الرجل من شركة التحصيل فى الدولاب |
Oh dostum, seni buraya kilitledim mi Schode? | Open Subtitles | أوه، يارجل، هل اقفلت عليك هنا يا , سكرود؟ |
Alt kattaki tüm kapı ve pencereleri kilitledim. | Open Subtitles | قفلت كلّ الأبواب ونوافذ في الطابق السفلي. |
Çatı çıkışını kilitledim. Oradan aşağı inemez. | Open Subtitles | أقفلت طريق الوصول إلي السطح لن تتمكن أن تهرب من هناك |
Ben de kendimi bir odaya kilitledim, içeriği buldum, belgeyi hazırladım ve sade bir İngilizce ile yazdım. | TED | لذا، أغلقت نفسي في غرفة، وتعرفت على المحتويات، ونظمت الوثائق، وكتبتها بإنجليزية سهلة. |
Hayır, ne yaptım... Onları kilitledim. | Open Subtitles | لا, ما فعلته هو ان أغلقت عليهم جميع المنافذ |
Mahzenden geri dönerken beni o kadar korkutan bir şey gördüm ki kendimi buraya kilitledim, kasıtlı olarak. | Open Subtitles | و أثناء عودتي إلى غرفة النوم رأيت شيئاً أخافني بشدة و أغلقت الباب على نفسي في الملجأ |
Tamam, kilitledim kapiyi. simdi ne yapayim? | Open Subtitles | حسنًا، لقد أغلقت الباب ماذا بعد؟ |
Burada güvendeyiz. Kapıyı kilitledim. | Open Subtitles | نحن بأمان هنا , لقد أغلقت كل الأبواب |
Tevrat odasına kilitledim onu. | Open Subtitles | لقد أغلقت عليه في غرفة كتاب التوراة |
Kendimi banyoya kilitledim ama ne yapacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد حبست نفسي في المرحاض ولكن.. لا أعرف ماذا أفعل |
Sonra kendimi odaya kilitledim ve İspanyolca kitabımı okudum, çünkü, düşündüm ki başka birşeye odaklanmak, herhangi birşeye... | Open Subtitles | ثم حبست نفسي في غرفتي و قمت بقراءة كتاب اسباني قديم لأنني ظننت بأنني اذا ركزت في شيء ما .. أي شيء |
Kapıyı kilitledim kapıyı çaldı ben de bakmadım. | Open Subtitles | لقد اقفلت الباب وقامت هى بطرق الباب ولم اجيبها |
Kit oraya gidemez çünkü çatı arasının kapısını kilitledim. | Open Subtitles | حسناً، إنَّ القطة لا يمكنها الدخول لأنني قفلت باب العليّة |
Hücreyi kilitlediğinden emin misin? Tabii ki hücreyi kilitledim. | Open Subtitles | هل انت متاكدة من انك أقفلت الزنزانة ؟ |
- Çoktan kilitledim bile. | Open Subtitles | لقد قفلته مسبقاً |
Tabii ki kilitli Dave. Ben kilitledim. | Open Subtitles | بالطبع إنه مقفل ديف , أنا أقفلته |
Yemin ederim kilitledim. | Open Subtitles | اقسم باني اقفلته. |
Kapıyı şimdi kilitledim. | Open Subtitles | فتاة طيبة , لقد اغلقت للتو وها انا اعطيكى المفاتيح |
Onun resimlerinin hepsini çekmeyece kaldırdım ve kilitledim, ...sanki bir fark yaratacakmış gibi. | Open Subtitles | وضعت جميع صور زوجي في درج و أغلقته و كأن هذا سيصنع فرقا |
- Hayır, kilitledim. Kilitlerken de elimi kıstırmıştım. | Open Subtitles | كلا,أغلقتها لقد خدشتُ نفسي بينما أغلقها |
Kapısını kilitledim ve eve döndüm. | Open Subtitles | "أغلقتُ بـابهـا وعُدت إلى المنزل |
MI5 gelene dek onu kilisenin salonuna kilitledim. | Open Subtitles | حبسته بالكنيسة إلى أن يأتي رجال المخابرات العسكرية |
Kızı eve kilitledim kafasına silah dayadım. | Open Subtitles | حبستها في شقتنا ووضعتُ مسدسا الى رأسها |
Sadece arabanın kapılarını kilitledim ve birkaç kere mahallede dolaştırdım. | Open Subtitles | أنني أقفلتُ باب السيارة وقمتُ بالمرور في الحيّ |