Bunu yaptım ve hem de daha az egzersizle yaklaşık 18 kilogram verdim. | TED | فعلت ذلك لأخسر بعدها 40 رطل من وزني ، والغريب أني قللت مدة ممارستي للتمارين الرياضية حينها. |
Şuana dek 46 bin kilogram lastik geri dönüştürdük. | TED | حتى الآن، أعدنا تدوير مائة مليون رطل من المطاط. |
Sadece iki kilogram kadar ağırlığı var, ama kendi ağırlığının yarısı kadarını taşıyabiliyor. | TED | وهي تزن فقط حوالي 2 كيلو جرام، ولكنها يمكن أن تحمل نصف وزنها. |
Senden 20 kilogram daha hafif olan Calvin McGee'yi öldüresiye döverek. | Open Subtitles | ضربت كالفين ماكجي حتى الموت انهُ وزنهُ 50 باوند أخف منك |
Bu işi yürütmek için haftalık 100 kilogram lazım. | Open Subtitles | أحتاج 200 رطلاً أسبوعياً لأجعل هذا فعّال اقتصادياً |
1250 kilogram ağırlığında ve tek yaptığım antreman onu açıp kapatmak. | TED | وهو يزن 1250 كغ .. وفتحه واغلاقه هو التمرين الرياضي الوحيد الذي اقوم به |
Bütün yaz boyunca denizde beslendiler ve ağırlıkları 40 kilogram kadar olabilir. | Open Subtitles | لم يتوقفوا عن الأكل من البحر طوال الصيف وقد يزنون 40 كيلوغراماً |
Numune A bilinen hiçbir zehre maruz kalmamış yetişkin erkek, 32 yaşında, yaklaşık 79 kilogram. | Open Subtitles | العينة "آ" من مريض ليس له تاريخ تعرض لسموم معروف ذكر بالغ 32 سنة يزن حوالي 77 كغم |
20 metrelik bir tirol teknesiydi ve yirmi kilogram çekerli gerilim testi yapılmış titanyum çelik alaşımı iğne kullanıyorlardı. | Open Subtitles | سفينة صيد طولها 55 قدما و كانوا يستخدمون هلب من التيتانيوم و الصلب و زنه 45 رطلا بحبل مقاوم |
Bir avcı, belki 25 "pound", veya belki 10 kilogram. | TED | مفترس, يزن 25 رطل تقريبا أو مايقارب الـ10 كيلوغرامات |
Markete giden her 1 kilogram için, 10 kilogramdan fazla, belki 100 kilogram "istenmeyen av" olarak ziyan ediliyor. | TED | لكل رطل يذهب الى السوق، أكثر من عشرة أرطال، حتى مائة رطل، ربما يلقى بها بعيداً عن العرض. |
Toplam 275 kilogram yük taşıyabilen bir helikoptere. | Open Subtitles | ومروحية تحمل ستمائة رطل لتطير بالحمولة كلها |
900 kilogram konsantre jel. | Open Subtitles | متفجرات هلامية مركزّة سريّة بمقدار 2000 رطل |
1 kilogram pirinç üretmek için 4000 litre, ve 1 kilo sığır eti üretmek için 13.000 litre su gerekiyor. | Open Subtitles | وأربعة آلاف ليتر لإنتاج كيلوغرام من الأرز وثلاثة عشر ألف ليتر لإنتاج كيلو غرام واحد من لحم البفر |
Bu noktada asıl önemli olan, artık süreci geliştirip kilogram miktarlarında HPGAA üretmek olmalı. | Open Subtitles | في هذة النقطة التحدى يتمثل في توسيع نطاق هذة العملية لانتاج كميلة كيلو جرام من اتش بي جي اية اية |
Bombada 64 kilogram uranyum vardı. | Open Subtitles | احتوت القنبلة علي 64 كيلو جرام من اليورانيوم |
Kes onu, evet. Kes onu. Çocuğun ağırlığı yaklaşık 15 kilogram. | Open Subtitles | اقطع الشريط ، نعم اقطعه وزن الطفل حوالي 30 باوند |
Tamam, gözlerini adamdan ayırma yaklaşık olarak 200 santimetre boyunda 110 ile 150 kilogram arasında ve siyah saçlı. | Open Subtitles | حسناً ركز عينك على رجل تقريباً بطول 6.6 أقدام ما بين 250 غلى 280 باوند شعر داكن |
Bu işi yürütmek için haftalık 100 kilogram lazım. | Open Subtitles | أحتاج 200 رطلاً أسبوعياً لأجعل هذا فعّال اقتصادياً |
4500 kilogram gümüş ve 435 kilogram altın. | Open Subtitles | عشرة ألاف رطلاً من الفضة وألف رطلاً من الذهب |
Jesse, her kilogram için 50 ünitelik pcc hazırla pıhtılaşma bölgelerine enjekte et ve çapraz direnç uygula. | Open Subtitles | جيسي , حضر بعض معقد البروثرومبين عند عند 50 وحده لكل كغ و أرسلو نوع التخثر و مطابقته حالا. |
Hayatta kalabilmek için yalnızca iki kilogram civarı bir basınç gerekiyor. | TED | ونحتاج إلى خمسة أرطال من الضغط فقط لنبقى على قيد الحياة. |
Böylece bin tane ev beşyüz... kilogram geri dönüşümlü materyal üretmiş oluyor. | Open Subtitles | فإن ألف منزل يعني 500 كيلوغرام من المواد التي يمكن إعادة تدويرها |
Hasat zamanı boyunca, Tassa tekniği uygulanmayan tarlada hektar başına 11 kilogram akdarı hasadı yapıldı. | TED | وخلال موسم الحصاد، قطعة الأرض دون تقنية الري تاسا أثمرت 11 كيلوغراما من الدُخن لكل هكتار. |