Buradan birkaç kilometre ötede olduğunuz konusunda bizi uyardılar. | Open Subtitles | حذرونا بأنكم موجودين على بضعة كيلومترات من هنا. |
Sadece arabasını bulduk. O görkemli malikânesinden bir kaç kilometre ötede, terk edilmiş hâlde. | Open Subtitles | فقط سيّارته ، وجدناها موقوفة على بعد أميال قليلة من قصره الفخم |
Ama kamyonun arka kapısı 2 kilometre ötede açıldı Prew ve yola yuvarlandım. | Open Subtitles | الا ان الباب الخلفي فُتِح يا برو على بعد ميل تقريبا وسقطت خارجا في الطريق |
Benim asıl açıklayamadığım kısım, nasıl olur da adamın eli adamın gömülmesi gereken yerden sekiz kilometre ötede bulundu ki? | Open Subtitles | ما لايمكنني شرحه ، هو كيفَ إنتهى الأمر بيده على بعد خمسة اميال من المكان الذي يفترضُ ان يدفنَ فيهِ |
Parkta olmuş. Bir kilometre ötede. | Open Subtitles | انه حدث في المتنزة على بعد اقل من ميل |
Kıyıdan birkaç kilometre ötede görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنّهم على بعد ميلين أو ثلاثة من الشاطئ. |
Evet, arabasını bir kilometre ötede terk edilmiş şekilde bulduk. | Open Subtitles | رغم ذلك عثرنا على سيارته متروكة على بعد نصف ميل من هنا |
Karargâhım ön hattan bir kilometre ötede. | Open Subtitles | موقع قيادتي على بعد كيلومتر واحد من الخطّ الأمامي |
Sekiz kilometre ötede: Elli kilometre ötede... | Open Subtitles | من بعد خمس أميال من بعد عشرين ميل |
Libby için hoş bir şey yapmak istiyorsan buradan üç kilometre ötede güzel bir kumsal var. | Open Subtitles | إن أردت أن تفعل شيئاً لطيفاً لـليبي هناك شاطئ جميل على بعد 3 كيلومترات من هنا |
Libby için güzel bir şey yapmak istiyorsan buradan üç kilometre ötede güzel bir kumsal var. | Open Subtitles | إن أردت أن تفعل شيئاً لطيفاً لـليبي هناك شاطئ جميل على بعد 3 كيلومترات من هنا |
Batı, Güneybatı. Buradan 6 kilometre ötede. | Open Subtitles | غرب، الجنوب الغربى ستة كيلومترات من هنا |
Birkaç kilometre ötede terk edilmiş hâlde bulunmuş. Koltukta kan varmış. | Open Subtitles | لقد وجدت متروكة على بعد أميال من هنا ، وهناك دم على المراتب |
Üç beş kilometre ötede bir antikacı var... | Open Subtitles | هناك تاجر للطراز العتيق على بعد أميال قليله على الطريق |
Birkaç kilometre ötede hayatını riske atarak öldürmeye çalıştığın Alman askerlerin hayatlarını kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | الذي على بعد أميال من مُخاطرتك بحياتك لقتلهم" |
Memur Tippit 1,5 kilometre ötede, saat 13.10 ile 13.15 arasında öldürülür. | Open Subtitles | يتم اطلاق النار على الضابط تبيت بين 01: 10 و 01: 15 , على بعد ميل |
Bir buçuk kilometre ötede yoğun bir orman var. | Open Subtitles | الغابات الكثيفة على بعد ميل واحد. |
Ben iki kilometre ötede olabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أكون على بعد ميل |
Uzun yıllar Fransa'da yaşadıktan sonra, iki ay önce buradan birkaç kilometre ötede bir ev kiralamış. | Open Subtitles | فبعد ان عاشت فى فرنسا لعدة سنوات , عادت منذ شهرين ,واستأجرت كوخا على بعد بضعة اميال من هنا, |
Buradan birkaç kilometre ötede yeni bir topluluk kuruluyor. | Open Subtitles | جماعة جديدة من الناس تقع على بعد بضعة اميال من هنا |
- Oliver, jet bir kilometre ötede. | Open Subtitles | (أوليفر)، الطائرة النفاثة رابضة على مبعدة أقلّ من ميل. |
Bu da aklıma buradan 3 kilometre ötede bir şeker fabrikası olduğunu getirdi. | Open Subtitles | مما جعلني أفكّر، ثمّة مصنع سكر على بعد ميلين من هنا |
Arabasının buradan bir kilometre ötede bulunduğunu söylediler. | Open Subtitles | قالوا إن سيارته عُثر عليها على بعد نصف ميل من هنا |
Konvoy, bir kilometre ötede. | Open Subtitles | الموكب، بعد كيلومتر واحد. |
En yakın klinik Stanford'ta. - Yaklaşık 90 kilometre ötede. - Hayır! | Open Subtitles | أقرب واحد يحتاج إلى خمس أميال |