Çünkü çok yalnızım. Özellikle de işler kötü ve konuşacak kimse yokken. | Open Subtitles | إنني أكون وحيداً جداً و خاصة عندما يكون العمل سيئاً و لا يوجد من أتحدث إليه |
Gecenin bir yarısında yanımda kimse yokken oradaki makineye gideceğim beni hayatta tutan makineye ve fişini çekeceğim. | Open Subtitles | في منتصف الليل حيث لا يوجد من ينظر سأذهب لهذا الجهاز هناك |
Bize kimse yokken bile evimizin yolunu gösteren kayıplarımızı aydınlatan ışıktır. | Open Subtitles | لا يمكن أن تحلل إلى نظرية كيميائية هو منارة ترشدنا إلى الوطن عندما لا يوجد من يرشدنا |
Beni orda dururken gören görgü tanıkları var kanlı bir kılıçla ve etrafımda kimse yokken. | Open Subtitles | لديهم شهود عيان رأوني واقفة هناك ومعي سيف مغطى بالدماء ولم يكن هناك أحد آخر حولي |
Sanırım Bayan de Winter bir şey için aşağı indiği sırada dümende kimse yokken, tekne kasırgaya yakalanmış. | Open Subtitles | أظن أن السيدة "دى وينتر" أبحرت .... لسبب ما ثم ضربت عاصفة قوية المركب ولم يكن هناك أحد يقود الدفة |
Etrafta kimse yokken adamın bürosuna girdim. | Open Subtitles | عندما لم يكن أحد موجود دخلت مكتب الضابط |
Evet tamam, eskisine oranla şimdi sana daha az vakit ayırabiliyorum hayatımda kimse yokken gece 2:00 lere kadar hergün telefonla konuşurduk ama bu birini bulduğumuzda değişecekti. | Open Subtitles | حسنًا، نعم، أنا متاحة لكِ الآن أقل مما كنتُ في السابق، عندما لم يكن أحد آخر في حياتي وكنّا نتحدث كلّ ليلة حتّى الثانية صباحًا. لكن هذا الوضع كان يجب أن يتغير حالما يقابل أحدنا شخص آخر. |
Sanırım Bayan de Winter bir şey için aşağı indiği sırada dümende kimse yokken, tekne kasırgaya yakalanmış. | Open Subtitles | أظن أن السيدة "دى وينتر" أبحرت .... لسبب ما ثم ضربت عاصفة قوية المركب ولم يكن هناك أحد يقود الدفة |
Ve başka kimse yokken Katie benim için oradaydı ve sonra... | Open Subtitles | (وكايتي) كانت هناك من أجلي عندما لم يكن أحد وبعد ذلك... |