Milyonlarca yıl boyunca, burası su altındaydı ve üzerinde kireç taşı tabakaları oluştu. | Open Subtitles | لملايين السنين، كانت هذه الأرض مغمورة، وتشكّلت طبقاتٌ من الحجر الجيري تحت الماء |
Daha da yakından bakarsanız, görürsünüz ki kireç taşının içinde birbiri üzerine yığılı ufak kabuklar ve iskeletler vardır, | TED | واذا نظرتم بدقة أكثر ، سترى في ذلك الحجر الجيري ، وهناك القليل من القواقع وبعض الهياكل العظمية مكدسة على بعضها البعض. |
Belki de gemi bizi buraya getirdi, çünkü bu gezegende kireç var. | Open Subtitles | ربما السفينة جلبتنا الي هنا لوجود طبقة من الجير علي هذا الكوكب |
İskeletleştirme yöntemlerini geliştirmeliydim. Kral suyu veya sönmemiş kireç olabilir. | Open Subtitles | يجب تحسين طرق السلخ ربما بالماء الملكى أو الجير الحى |
Bu düzen altındaki oyun bahçeleri, onları kireç taşı üreterek evlere dönüştüren sıkı mercanlar tarafından inşa edilidir. | Open Subtitles | في إطار هذا النظام الملاعب بنيت بالمرجان القاسي الذي ينتج حجارة الكلس ويحوّلها إلى البيوت |
200 fit aşağıda 20 bin yıl önce aşağı doğru birikmiş kireç taşını geçiyoruz; | Open Subtitles | في 200 قدم نعبر بحجارة كلس أودعت الرواسب أسفل قبل عشرون ألف سنة |
Sadece birkaç saniye içinde kireç taşına dönüşüp, tamamen taş kesiliyorlar. | Open Subtitles | وفى ثوان معدوده تتحول إلى الحجر الجيرى ومن ثم تتحجر تماما. |
Tırmanma ekipmanına, biraz kireç taşına ve ufak bir patlayıcıya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | حسن، سأحتاج طباشير المتسلقين، ومسؤولية بسيطة. |
Ancak yüzeyleri atmosferle iletişim halinde olsaydı, o kireç taşı bloğu nasıl özelliklere sahip olurdu bir hayal edin. | TED | ولكن تخيل ما قد تكون عليه كتل الحجر الجيري هذا إذا كانت الأسطح في الواقع في إحتكاك مع الغلاف الجوي. |
Bu durum, buradaki kireç taşı bloğuna yeni özellikler kazandırabilir miydi? | TED | هل سيعطي هذا كتلة من الحجر الجيري خصائص جديدة؟ |
Biz kireç taşının güzel kanallarda her tarafa yığılmasını istemiyoruz. | TED | نحن لا نريد فقط أن يلقى الحجر الجيري في كل مكان في جميع القنوات الجميلة. |
Fakat zamanla, binalar onarıldıkça şehir altında kireç taşı kayalıkları birkiminin büyüdüğünü görecegiz. | TED | ولكن تدريجيا ، كما يتم إصلاح المباني ، سوف نرى تراكم لجزر الحجر الجيري تحت المدينة. |
Ürettiğimiz kireç endüstriyel süreçlerde kullanılabilir ve kullanıldığı takdirde havadan karbondioksiti temizler. | TED | ومن بعدها يمكن استخدام الجير المنتج في عمليات صناعية، وعند استخدامه فهو يخلّص الهواء من ثاني أكسيد الكربون. |
Okyanusa kireç koyma fikrini biraz açabilir misin? | TED | حدثنا قليلا عن فكرة وضع الجير في المحيطات. |
Burdan üstüne kireç döküldüğünü anlıyoruz. kireç mi? | Open Subtitles | لقد علما أنهم صبّوا الجير الحي فوق الجسم |
- kireç çukuruna düşmüş! - Bayan Forrester yukarda kalın! | Open Subtitles | لقد وقعت في حفرة الكلس سيدة فورستر,إبقي على الحوض |
Dikitlerse kireç yüklü damlacıkların mağara tabanına düşmesiyle oluşmuştur. | Open Subtitles | اللحيمات السفلى تنمو من قطرات الكلس التي تهبط على الأرض |
Büyükbabam hep beyaz kireç badananın fazlası olmaz derdi. | Open Subtitles | لا تحصلين على ما يكفي من الكلس دوماً كما كان يقول جدي |
Ve bu karst arazisi çözünür kireç taşı ile örtülmüş olduğundan su muazzam bir yeraltı rezervuarı yaratacaktır. | Open Subtitles | وبما أنّ هذه منطقة جيريّة معززة بأحجار كلس قابلة للذوبان، فإنّ تلك المياه ستخلق خزان ضخم تحت الأرض. |
Kısa boylu, kireç hırsızları çetesi mi? | Open Subtitles | عصابة سارقي كلس قصيري القامة؟ |
Ve biraz mika, yumuşak kaya kireç taşı. | Open Subtitles | وبعض أنواع أخرى من الصخور مثل ميكا و شيل و الحجر الجيرى |
Asistanıma kayayı bulduğunuzda üzerinde kireç mi var dediniz? | Open Subtitles | أنتِ أخبرتي مساعدي يأنّهُ كان يوجد طبقات طباشير على الصخرة التي وجدتِها؟ |
Burası, And Dağları'nın kireç taşını oyan doğal bir obruk. | Open Subtitles | هذه فُتحة تصريف طبيعي نُحِتَت من حجر جير أعالي الأنديز. |
kireç taşını stratosfere yayarsanız birkaç yıl içinde yağmur suyunda çözünerek kendiliğinden aşağı iniyor. | TED | وفي الأساس، إذا نثرتم الطباشير في طبقات الغلاف الجوي، ستنزلُ إلى الأرض بنفسها بعد سنتين ذائبة في ماء المطر. |