"kireç" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجيري
        
    • الجير
        
    • الكلس
        
    • كلس
        
    • الجيرى
        
    • طباشير
        
    • جير
        
    • الطباشير
        
    Milyonlarca yıl boyunca, burası su altındaydı ve üzerinde kireç taşı tabakaları oluştu. Open Subtitles لملايين السنين، كانت هذه الأرض مغمورة، وتشكّلت طبقاتٌ من الحجر الجيري تحت الماء
    Daha da yakından bakarsanız, görürsünüz ki kireç taşının içinde birbiri üzerine yığılı ufak kabuklar ve iskeletler vardır, TED واذا نظرتم بدقة أكثر ، سترى في ذلك الحجر الجيري ، وهناك القليل من القواقع وبعض الهياكل العظمية مكدسة على بعضها البعض.
    Belki de gemi bizi buraya getirdi, çünkü bu gezegende kireç var. Open Subtitles ربما السفينة جلبتنا الي هنا لوجود طبقة من الجير علي هذا الكوكب
    İskeletleştirme yöntemlerini geliştirmeliydim. Kral suyu veya sönmemiş kireç olabilir. Open Subtitles يجب تحسين طرق السلخ ربما بالماء الملكى أو الجير الحى
    Bu düzen altındaki oyun bahçeleri, onları kireç taşı üreterek evlere dönüştüren sıkı mercanlar tarafından inşa edilidir. Open Subtitles في إطار هذا النظام الملاعب بنيت بالمرجان القاسي الذي ينتج حجارة الكلس ويحوّلها إلى البيوت
    200 fit aşağıda 20 bin yıl önce aşağı doğru birikmiş kireç taşını geçiyoruz; Open Subtitles في 200 قدم نعبر بحجارة كلس أودعت الرواسب أسفل قبل عشرون ألف سنة
    Sadece birkaç saniye içinde kireç taşına dönüşüp, tamamen taş kesiliyorlar. Open Subtitles وفى ثوان معدوده تتحول إلى الحجر الجيرى ومن ثم تتحجر تماما.
    Tırmanma ekipmanına, biraz kireç taşına ve ufak bir patlayıcıya ihtiyacım olacak. Open Subtitles حسن، سأحتاج طباشير المتسلقين، ومسؤولية بسيطة.
    Ancak yüzeyleri atmosferle iletişim halinde olsaydı, o kireç taşı bloğu nasıl özelliklere sahip olurdu bir hayal edin. TED ولكن تخيل ما قد تكون عليه كتل الحجر الجيري هذا إذا كانت الأسطح في الواقع في إحتكاك مع الغلاف الجوي.
    Bu durum, buradaki kireç taşı bloğuna yeni özellikler kazandırabilir miydi? TED هل سيعطي هذا كتلة من الحجر الجيري خصائص جديدة؟
    Biz kireç taşının güzel kanallarda her tarafa yığılmasını istemiyoruz. TED نحن لا نريد فقط أن يلقى الحجر الجيري في كل مكان في جميع القنوات الجميلة.
    Fakat zamanla, binalar onarıldıkça şehir altında kireç taşı kayalıkları birkiminin büyüdüğünü görecegiz. TED ولكن تدريجيا ، كما يتم إصلاح المباني ، سوف نرى تراكم لجزر الحجر الجيري تحت المدينة.
    Ürettiğimiz kireç endüstriyel süreçlerde kullanılabilir ve kullanıldığı takdirde havadan karbondioksiti temizler. TED ومن بعدها يمكن استخدام الجير المنتج في عمليات صناعية، وعند استخدامه فهو يخلّص الهواء من ثاني أكسيد الكربون.
    Okyanusa kireç koyma fikrini biraz açabilir misin? TED حدثنا قليلا عن فكرة وضع الجير في المحيطات.
    Burdan üstüne kireç döküldüğünü anlıyoruz. kireç mi? Open Subtitles لقد علما أنهم صبّوا الجير الحي فوق الجسم
    - kireç çukuruna düşmüş! - Bayan Forrester yukarda kalın! Open Subtitles لقد وقعت في حفرة الكلس سيدة فورستر,إبقي على الحوض
    Dikitlerse kireç yüklü damlacıkların mağara tabanına düşmesiyle oluşmuştur. Open Subtitles اللحيمات السفلى تنمو من قطرات الكلس التي تهبط على الأرض
    Büyükbabam hep beyaz kireç badananın fazlası olmaz derdi. Open Subtitles لا تحصلين على ما يكفي من الكلس دوماً كما كان يقول جدي
    Ve bu karst arazisi çözünür kireç taşı ile örtülmüş olduğundan su muazzam bir yeraltı rezervuarı yaratacaktır. Open Subtitles وبما أنّ هذه منطقة جيريّة معززة بأحجار كلس قابلة للذوبان، فإنّ تلك المياه ستخلق خزان ضخم تحت الأرض.
    Kısa boylu, kireç hırsızları çetesi mi? Open Subtitles عصابة سارقي كلس قصيري القامة؟
    Ve biraz mika, yumuşak kaya kireç taşı. Open Subtitles وبعض أنواع أخرى من الصخور مثل ميكا و شيل و الحجر الجيرى
    Asistanıma kayayı bulduğunuzda üzerinde kireç mi var dediniz? Open Subtitles أنتِ أخبرتي مساعدي يأنّهُ كان يوجد طبقات طباشير على الصخرة التي وجدتِها؟
    Burası, And Dağları'nın kireç taşını oyan doğal bir obruk. Open Subtitles هذه فُتحة تصريف طبيعي نُحِتَت من حجر جير أعالي الأنديز.
    kireç taşını stratosfere yayarsanız birkaç yıl içinde yağmur suyunda çözünerek kendiliğinden aşağı iniyor. TED وفي الأساس، إذا نثرتم الطباشير في طبقات الغلاف الجوي، ستنزلُ إلى الأرض بنفسها بعد سنتين ذائبة في ماء المطر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more