Keşfedecek hiçbir şey kalmadı. En sonunda Kirk'ün boğulması fikrine ulaştım. | Open Subtitles | لم يبق شئ للاستكشاف وفي النهاية جاءتني فكرة "غرق " كيرك |
Teğmen Kirk'ün ağır şiddetten dolayı suçlandığı. | Open Subtitles | حيث أتهم فيها ليوتينانت كيرك بالافراط بإستخدام قوته بصفته شرطي |
Teğmen Kirk'ün kefalet karşılığı serbest bırakılmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | نطلب بخصوص ليوتينانت كيرك أن يتم إطلاق سراحه بكفالة |
En azından arkadaşın Adam Kirk'ün insanları yüzlerine karşı bıçaklama edebi varmış. | Open Subtitles | على الأقل صديقك آدم كيرك لديه الجرأة ليطعن الناس أمامهم |
Stokes, Kirk'ün kötü ya da sinirli görünmesini istemiyordu. | Open Subtitles | ستوكس لم يرد أن يظهر ليوتينانت كيرك بمظهر المرتشي أو سريع الغضب |
- Kirk'ün uyuşturucu kullanmasıyla ilgili ne biliyorsun? | Open Subtitles | ماذا يمكنك ان تخبرينني عن عن تعاطي كيرك للمخدرات؟ |
- Angela, farketmeden Kirk'ün katili ile konuşmuş bile olabilirsin. | Open Subtitles | من الممكن انك تواصلت مع قاتل كيرك بدون حتى أن تدركي ذلك |
- Kirk'ün fotoğrafları dünyayı olduğundan daha güzel bir yermiş gibi gösteriyor. Daha iyi bir yer. | Open Subtitles | إن صور كيرك تظهر العالم على انه مكان أكثر جمالاً مما هو عليه |
- Kirk'ün kalıntılarının nerede olduğundan da emin değiliz. | Open Subtitles | و نحن لسنا متأكدين حتى من مكان وجود بقايا كيرك |
- Ayrıca Kirk'ün aletlerini kullanabilirim. Listenin en üstünde. | Open Subtitles | بالإضافة إلى انه بإمكاني أن استخدم معدات كيرك إنها خلاصة الموضوع |
- Kirk'ün kalıntılarını ve kamerasını bulduğumuz yerin yakınına benzemiyor. | Open Subtitles | لا يوجد شيء مثل هذا قرب المكان الذي وجدنا فيه بقايا كيرك أو كاميرته |
- Bu diğer kısmı bulabilirsek belki de Kirk'ün öldürüldüğü yeri ve kız kardeşimi bulabiliriz. | Open Subtitles | إذا وجدنا ذلك القص الخارجي ربما نجد المكان حيث قتل كيرك و ربما نجد اختي |
- Kirk'ün kemiklerini bulduğumuz yerden 200 mil uzakta olmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نكون على بعد 200 ميل من حيث وجدنا عظان كيرك |
- Hiçbir şey yok. - Kirk'ün cesedinin Humvee'ye konulduğunu biliyoruz. Lastik izleri uyuşuyor. | Open Subtitles | لا شيء نعرف بان جثة كيرك وضعت داخل مقطورة أثار الإطارات متطابقة |
- Kirk'ün kemiklerinde çakalların haricinde başka bir zarar olup olmadığını öğrenmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أعرف فيما إذا كانت عظام كيرك قد اظهر ت مزيداً من الضرر ما لا يمكن تفسيره على أنه من فعل الحيوانات |
- Eger Kirk'ün vücudunu uçaktan atmışlarsa, aynı şeyi Dani'ye de yapmış olabilirler. | Open Subtitles | إن كانواقد قذفوا بجثة كيرك من الطائرة فمن الممكن انه قد فعلوا الشيء نفسه مع داني |
İkinizin de Kirk'ün etrafında dolaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد منكما انتما الاثنان ان تقتربو من لون كيرك |
Evet, tabii. Spock, Kirk'ün Joan Collins'i araba çarpmasından kurtarmasına izin vermedi. | Open Subtitles | نعم بالطبع , سبوك لم يترك كيرك يحمي جوان كولينز |
Cesedini bulduktan sonra Kirk'ün teknesini aradım. | Open Subtitles | لقد بحثت فى قارب كيرك بعدما عثرت على جثته |
Yaratıklar sürekli ziyarete gelir çünkü sadece Kirk'ün büyük ekran televizyonu vardır. | Open Subtitles | لطالما دخلت المخلوقات الفضائية، لأن (كيرك) كان الوحيد الذي لديه الشاشة الكبيرة |