Hayır değil. Yalancı, katil rüşvet alan kirli bir polis. Bunu ödemesi lazım. | Open Subtitles | ،كلا، في الواقع هو شرطي قذر كاذب .قاتل ومرتشي وعليه أن يدفع الثمن |
Biz plütokratlar biliyoruz ki, her ne kadar bunu toplum içinde itiraf etmeyi sevmesek de, Birleşik Devletlerde değil de başka bir yerde doğsaydık, kirli bir sokakta meyve satan yalınayaklı bir kişi olabilirdik. | TED | نحن البلوتقراطيون نعلم، حتى وإن لم نفضل أن نعلن ذلك علنًا وهذا في حالة ولادتنا في مكان آخر، ليس هنا في الولايات المتحدة فنحن ربما كنا لنكون حافيي القدمين نبيع الفاكهة بجانب طريق قذر. |
Asla unutmamalıyız ki bizim en kötü durumdaki en iyimiz bile kirli bir sokakta meyve satan yalınayaklı kimsedir. | TED | ولا يجب أن ننسى أبدًا بأن حتى الأفضل بيننا في أحلك الظروف سيكون حافي القدمين على جانب طريق قذر يبيع الفاكهة. |
Bu tehlikeli ve kirli bir iş. Yalnızca çok para olursa değer. | Open Subtitles | إنه عمل قذر وخطير، لا بد أن يكون مقابله مجزياً |
Kontrolu elinde tutamazsın. Bu hırsız ve gangsterlerle dolu kirli bir iş. | Open Subtitles | لن تتحكم فى نفسك ،إنه عمل قذر إنهم لصوص وأفراد عصابات |
Yaptığınız en ufak kirli bir ayrıntıyı bile gözler önüne serecektir. | Open Subtitles | ثم يبحث فى اقل شئ قذر فعلتيه. لم يكن قذراً. |
Bu kirli bir iş olabilir fakat büyük adamlar hep daha fazla çalışmalıdır. | Open Subtitles | .. قد يكون عملاً قذر لكن الرجل الذي بالأعلى يعمل بجهد أكثر |
İnşaat kirli bir iştir. | Open Subtitles | . البناء عمل قذر . العروض قبلت تحت الكلفه |
Bu kirli bir iş, ve temizlemek için elimizi kirletmemiz gerekecek. | Open Subtitles | هذا عمل قذر ولابد أن نلطخ أيدينا لننهيه نظيفاً |
Öyleyse senden önceki güçlerimi zapt etmiş olmalısın herkese benim öldüğümü söylemiş sanki kirli bir ufak sırmışçasına beni buraya gömmüş olmalısın. | Open Subtitles | لذا كان لا بدّ أن تستولي على السلطة قبلَ أن يحينَ وقتكِ، و تخبري الجميعَ بأنّني متّ. و تدفنيني هنا كأنّني سرٌّ قذر. |
kirli bir polisi korumam, ama haklı olduğunuzdan emin olun. | Open Subtitles | ، أنا لن أقوم بالتستر عن شرطيً قذر لكن تأكد بأن تقوم بالعمل الصائب |
Aslında kirli bir iş ve ben de bunu yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | حسنا أنت تعرف ما أود قوله انه شغل قذر وانا سعيدة لعمل ذلك |
O her şey olabilir ama kirli bir polis bunlardan biri değil. | Open Subtitles | وهو العديد مِنْ الأشياءِ، لكن شرطي قذر ليس واحدا منهم. |
Aslında kirli bir iş ve ben de bunu yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | حسنا أنت تعرف ما أود قوله انه شغل قذر وانا سعيدة لعمل ذلك |
Temiz bir ofis idare etmeye yemin ettin. Bu ise kirli bir durum. | Open Subtitles | أقسمتَ بأنّك ستدير مكتباًً خالياًً من الرذيلة , هذا قذر |
Onun kirli bir narkotik dedektifi olduğunu düşünüyorduk. Meğer aynı zamanda bir psikopatmış. | Open Subtitles | كنّا نظنّ أنّه مُجرّد مُحقق قذر بمُكافحة المُخدّرات، لكن اتّضح أنّه مُختلّ عقلياً أيضاً. |
Hiç birinin vefatından sonra onun hakkında kirli bir sır öğrendiğin oldu mu? | Open Subtitles | هل سبقَ وان أكتشفتي سِراً قذر عن شخصٍ ما, بعد موته؟ |
Ben kirli bir avukatsam aynaya bakıyorsun demektir. | Open Subtitles | إذا كنت أنا محامٍ قذر فإنّك تنظر إلى المرآة .. |
Bildiğim bunların arkasında olan kişi, çok güçlü ve CIA içinde çok kirli bir analist. | Open Subtitles | ما أعلمه هُو أنّ الشخص الذي يقبع وراء هذا هُو مُحلل قذر وذو نفوذ كبير داخل الإستخبارات المركزيّة. |
Böylesine kirli bir dünyada senin gibi birini nasıl buldum ben? | Open Subtitles | ،في عالم قذر جدًا كيفَ لا يزال يوجدُ فتاةٌ مثلك؟ |