"kitapçıda" - Translation from Turkish to Arabic

    • المكتبة
        
    • مكتبة
        
    • متجر الكتب
        
    • بالمكتبة
        
    • للكتب
        
    • لبيع الكتب
        
    • محل الكتب
        
    • متجر كتب
        
    • في المكتبةِ
        
    Ve daha fazlasını görmek isteyenler için, aşağıda kitapçıda kitabımı bulabilirsiniz. TED ولمن يريد رؤية المزيد، فكتابي موجود في المكتبة بالأسفل
    (Gülüşmeler) kitapçıda eline bir kitap aldığı zaman kitabın Amazon'da aldığı puanı görebiliyor. Doğrudan kitabın kapağına yansıtılmış olarak. Bu bir önceki konuşmacımız Juan'ın kitabı TED ههههههه إذا حمل كتاب في المكتبة يحصل على تقييم أمازون له والتي تعرض على الغلاف هذا كتاب جوان ، متحدثنا السابق
    Bir ay kadar önce eşim ve çocuklarımla bir kitapçıda kasa kuyruğundaydım. Open Subtitles كنتُ في مكتبة قبل شهر تقريباً مع زوجتي وأولادي، أقف في الطابور
    kitapçıda saatler geçirmeniz ve etrafa pozitif sinyaller vermeniz o kitapları kabartma harfli kitaplara dönüştürmeyecektir. TED ليس هنالك قدر كافي من الوقوف في وسط مكتبة و الإشعاع بطاقة إيجابية مما سيحول كل تلك الكتب إلى لغة برايل.
    Lance, kitapçıda ölen takipçi de, en iyi ipucumuz gibi duruyor. Open Subtitles لانس التابع الذي قٌتل في متجر الكتب يبدو أنه أفضل الخيوط
    Kreşteki kitapçıda çalışıyorum Open Subtitles أنا أعمل بالمكتبة في مركز اليوم للرعاية
    Çünkü kimse Noel hediyesi olarak süslü bir kalem vermek istemez tabii bir kitapçıda büyümedikleri ve yazılanlara derin bir saygı duymadıkları sürece. Open Subtitles لأن لا أحد يريد أو يعطي قلم فاخر كهدية عيد ميلاد إلا لو تمت تنشأتهم في متجر للكتب
    kitapçıda daha yeni basımı var. Open Subtitles حسنا ، هناك طبعة أحدث من هذه في المكتبة.
    Seni dört gibi kitapçıda beklesem? Open Subtitles ماذا لو انتظرتكِ في المكتبة بعد الرابعة؟
    kitapçıda karşılaştığımız gece, kim olduğuma dair hiçbir fikri yoktu. Open Subtitles قي الليلة التي التقينا بها في المكتبة لم يكن لديه أي فكرة من أنا على الإطلاق
    Caddenin karşısındaki kitapçıda çalışıyordu, değil mi? Open Subtitles هي تعمل في نهاية الطريق في محل المكتبة ، صحيح ؟
    Annemle bir kitapçıda tanışmış ve Norwalk, Connecticut'ta ona evlenme teklifi etmiş. Open Subtitles وقابلَ أمّي في المكتبة وطلبَ منها أن تتزوَّج بهِ
    Sırada, bugünkü katliamın yaşandığı kitapçıda bulunan Carrie Cook'a dönüyoruz. Open Subtitles مباشر و حصري من كاري كوك و التي كانت حاضرة في مجزرة المكتبة
    Bu, 50 sene önce, Paris'te küçük bir kitapçıda bulduğum bir parşömen nota kağıdı. TED وجدت هذه المخطوطة الموسيقية في مكتبة في باريس منذ 50 عاما مضت.
    Evet. Kampüsteki kitapçıda Sevgililer Günü satışında buldum. Open Subtitles أجل، وجدته في مكتبة الحرم الجامعي في عيد الحب
    Çok şükür bir kitapçıda iş buldum. Open Subtitles لحسن الحظ,مكتبة حظيرة الكتبكانتتؤجرالعمال.
    Seni sık sık kitapçıda görüyorum. Open Subtitles لقد لاحظت أنّك كثيرا ما تزورين متجر الكتب
    Üniversite parasını kitapçıda çalışarak toplamış. Open Subtitles متجر الكتب عمل فيه لكي يتحمل تكاليف الجامعة
    Yirmi dakika içerisinde kitapçıda olmalıyım. Open Subtitles يجب علي الذهاب الى متجر الكتب لأحزم الاغراض خلال عشرين دقيقة
    Doğu yakasında bir kitapçıda. Open Subtitles كان هذا بالمكتبة بالجهة الشرقية
    Bir Yahudi'nin neden bir kitapçıda saklandığıyla ilgileniyordu. Open Subtitles كان مشغول البال بالسبب الذي دفع اليهودي للإختباء بداخل متجر للكتب
    Neden kendi kitabını kitapçıda okuyarak, vakit geçirecek kadar kendine aşık bir adamı tanımak isteyeyim ki? Open Subtitles لماذا يتوجب علي أن أتعرف على رجل مغرم بنفسه حتى أنه يخرج لمحل لبيع الكتب ليقرأ كتبه
    kitapçıda tanıştığımız gün başımızın böyle belaya gireceği... hiç aklına gelmiş miydi? Open Subtitles الم تفكر ابدا عندما تقابلنا فى محل الكتب 000 اننا قد نتعرض لمثل هذا لموقف؟
    Ben bir antika kitapçıda çalışıyorum, orada bir kopyasını buldum ve onu okumayı çok isteyeceğini düşündüm. Open Subtitles أنا أعمل في متجر كتب قديمة ووجدتنسخة, .و أنافقط. إعتقدت أنه سيفرح بقرائته
    Eğer hayat hikâyeni yazarsan, kitapçıda sıra bekliyor olurum. Ama bir sevgili olarak? Open Subtitles عندما تَطْبعُ قصّةَ حياتِكِ، أنا سَأَنتظرُ في المكتبةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more