"kitaplarla dolu" - Translation from Turkish to Arabic

    • مليئة بالكتب
        
    Kütüphaneler tozlu kitaplarla dolu olmalı, kuytular, köşeler saklanacak yerler olmalı. Open Subtitles المكتبات يفترض أن تكون مليئة بالكتب و الزوايا المغبرة أماكن للإختباء
    Dışa dönükler, belki sizin bavulunuz da kitaplarla dolu. TED حسنا أيها المنفتحون، ربما حقيبتكم مليئة بالكتب ايضاً.
    Adam, kitaplarla dolu bir odada yalnız, kendi kendine konuşuyor. Open Subtitles رجل بمفرده في غرفة مليئة بالكتب ويكلّم نفسه
    Büyükbabam bir hahamdi ve bir duldu, Brooklyn'de küçük bir apartman dairesinde yalnız yaşardı. Bu daire büyürken benim dünyada en sevdiğim yerdi, biraz onun nazik va zarif varlığıyla dolu olduğu için, biraz da kitaplarla dolu olduğu için. TED لقد كان جدي حاخاما و أرملاً وكان يقطن في شقة صغيرة في بروكلين وكانت تلك الشقة مكاني المفضل اثناء طفولتي، لأنني كنت من جهة أشعر بلطفه و بحضوره الأخاذ ولأنها من جهة اخرى كانت مليئة بالكتب.
    Bu, odası kitaplarla dolu birisi için ilgi çekici bir tecrübe, fakat, bence, bir sürpriz değildi. TED كانت خبرة مذهلة , ليس حقيقية , افترض , صدمة غير عادية لشخص غرفته مليئة بالكتب .
    kitaplarla dolu bir kütüphane. Open Subtitles أريد مكتبة مليئة بالكتب
    Daha sonra daha da kasvetli düşüncelerimi yazacağım bir kitap anlaşması imzaladım ve New York'ta, verem, New York'ta patlayıp benim de etkilendiğim nükleer patlamalar gibi konular içeren kitaplarla dolu bir otel odasına yerleştim. TED وبعد ذلك وقعت عقداً لكتابة كتاب لأوضح أكثر عن بعض الافكار المتشائمة في هذا الموضوع وأنتقلت الى غرفة فندق في نيويورك مع غرفة مليئة بالكتب عن الطاعون , وتعرفون , أنفجرت قنابل نووية في نيويورك عندما كنت هناك داخل ا لدائرة , وهكذا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more