"klüpte" - Translation from Turkish to Arabic

    • النادي
        
    • نادى
        
    • النادى
        
    • نادٍ
        
    • في الملهى
        
    • بالنادي
        
    60/61e iyi demek biraz zor Ama bu klüpte evet. Open Subtitles فإن 60 و 61 هي مهمة رائعة بالكاد مع هذا النادي, إنها كذلك
    Kaliteli bir klüpte olmak ne hoş, hı? Open Subtitles نيس الّتي سَتَكُونُ في النادي الممتازِ، ايه؟
    Joshua. - Joshua ile klüpte, dans etmeniz, iyi vakit geçirmeniz... Open Subtitles رجل جاشوا في ذلك النادي ترقصان، وقضاء وقتا جميلا
    Bir klüpte iş aldım. Kızıma öğrettiğim gibi çocuklara tenis öğretiyorum, yaşlı bayanlara değil. Open Subtitles -أنا حصلت على وظيفة فى نادى لتعليم الشباب الصغير وليس النساء الكبار
    klüpte cep telefonu olmadan bir saat pazar kahvaltısı. Open Subtitles ساعة واحدة بدون جوالات غداء يوم الأحد في النادى
    Herif havaalanının yakınında bir striptiz klüpte büyük bir hesap ödedi şimdi. Open Subtitles لقد جمع الفتى فاتورة كبيرة في نادٍ للتعري بقرب المطار.
    O akşam klüpte ne gördüğümü biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم ما رأيته في الملهى في تلك الليلة
    Her hafta klüpte oynar. Sana profesyonel gibi oynamayı öğretebilir. Open Subtitles .إنه يلعب كل أسبوع في النادي يستطيع تعليمك لتلعبي مثل المحترفين
    Torunumuzu insanlara ilk defa gösteriyoruz klüpte. Open Subtitles إنها المرة الأولى التي نستطيع فيها مشاهدة حفيدتنا في النادي
    - Aç değilim. klüpte büyük bir öğle yemeği yedim. Open Subtitles . أنا لست جائعة تناولت عشاء كبيرا في النادي
    Bence ona klüpte bir üyelik almalıyız, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنه يجب أن نحصل لها على عضوية في النادي ألا تعتقدين ذلك؟
    Richard'a pazar günü klüpte görüşmek üzere selamlarımı ilet. Open Subtitles أخبري ريتشارد أنني سأراه في النادي يوم الأحد
    klüpte harbiden uçuk ritimlere sahiptin. Open Subtitles لقد تعاطيتي المخدرات في النادي نعم هذه المتعة.
    klüpte bana nasıl baktığını gördüm. Belki seni ortadan kaldırmamın vakti gelmiştir. Open Subtitles لقد رأيت الطريقة التي كنتي تنظرينها لي في النادي..
    İyi tarafı, artık onu klüpte öğle yemeğine götürebilirsin. Open Subtitles على جانبِ الزائدَ، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَأْخذَه للتَغدّي في النادي الآن.
    Geçen hafta klüpte tanıştığınızdan beri seninle yattığımızı düşünüyor. Open Subtitles كانت تظن أنني وإياك ننام مع بعض عندما رأتكِ في النادي الأسبوع الماضي
    Yok, yani demek istediğim, tabii ki gelmeni isteriz, ...ama klüpte yer yok. Open Subtitles لا، أعني، أحبّ أن أصحبه، ستسرّنا صحبتك، ولكن النادي مزدحم حرفيّاً
    Hepsini anlatacağım sana. Bu gece merkezde takıldığımız klüpte olacağız. Geliyor musun? Open Subtitles سأحكي لكي عنها، سنهجم على النادي الليلة بوسط المدينة، أستأتين؟
    Autumn, bunu bugece bir klüpte falan yapamaz mıyız? Open Subtitles (أوتم)هل يمكن أن نفعلها الليلة فى نادى أو ما يشبه ذلك؟
    Benim gibi bir morukla takılmak istersen, seni klüpte bir maça davet etmekten zevk duyarım. Open Subtitles سأرغب أن أصطحبك إلى جولة فى النادى, إن لم يكن لديكَ مانِع أن تتجول مع كبير فى السن مثلى
    Birkaç ay önce bir klüpte karşılaştık. Open Subtitles منذ عدة أشهر, لقد التقينا ببعضنا صدفة في نادٍ,
    Sen klüpte her duyduğun müzikle dans ediyordun. Open Subtitles فيما يبدو إنكِ قد تأثرتِ مثلهم بما حدث في الملهى
    klüpte yer bulabilirsem. Open Subtitles نعم، إذا أمكنني الحصول على ساحة خالية بالنادي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more