"klimalı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مكيف الهواء
        
    • مكيفة
        
    • المكيّفة
        
    • مكيفات
        
    • مكيّف
        
    Düşünceme göre, ne kadar tutarsa tutsun çocuklarının bonolarını satman gerekse de derim ki, yaz zamanı, New York'ta Klimalı olmak zorundasın. Open Subtitles و أعتقد أن مهما يكلف مكيف الهواء و إذا لم يكن هناك خبز في البيت أو إذا اضطررت لرهن الأولاد وأقولدائمافيالصيف، في مدينة نيويورك
    Klimalı bir karavanda otururken savaş kıyafeti mi giyilir? Open Subtitles اي مع بدلة تحليق قتاليه ! والجلوس في هذه الغرفة اللعينة مقطورة مكيف الهواء
    Bilirsin, Klimalı ortam, radyoda caz. Open Subtitles أنت تعرف، بيئة مكيفة الهواء ، موسيقى الجاز في الإذاعة والتلفزيون.
    Şehir merkezinde Klimalı bir odada oturuyor ve insanları yargılıyorsun. Open Subtitles الجلوس في غرفة مكيفة تحكم على أشخاص مع غداء مدفوع لك
    Diğer bütün evler sanki bizim eve üstten bakıyormuş gibi dizilmiş çünkü Klimalı kabus evleri için uygun zemin orası. Open Subtitles -انه رائع . جميع تلك البيوت تُطل للإسفل على منزلنا... لأنها تبدو كخلفية لبيوتهم المكيّفة اللعينة.
    Bazen bu ışıl ışıl, Klimalı yaratıkları görünce düşünüyorum. Open Subtitles كما تعلمين، أحيانا حين أرى هذه كوابيس مكيفات الهواء اللامعة أفكّر وحسب بداخلي، مثل...
    Toplantı odasına gideceğiz ve sonra Klimalı konfor içinde devriyeye çıkacağız. Open Subtitles سنلتقي في غرفة الإجتماعات ثم سنخرج بدورية في هواء مكيّف
    Klimalı. Open Subtitles إنه مكيف الهواء
    Klimalı odama çıkarım. Open Subtitles أصعد للفراش، مكيف الهواء
    İnsanların çoğu, zamanını Klimalı alanlarda geçiriyor. Open Subtitles لذا أغلب أوقات السكان يقضونه في أماكن مغلقة مكيفة
    Gerçekten de hoş sayılan bir sunumda polisin oturabileceği Klimalı bir ofiste neler olduğu hakkında bir fikirleri olmadan uzaktan birilerini izlemeye vurgu yapıyorlar. TED بالواقع, هم فقط يؤكدون من خلال عرض ماكر نسبياً حقيقة إمكانية ان رجال الشرطة يمكنهم وفي مكاتب مكيفة التحكم عن بعد في شاشة أحد ما بدون أن يعرف ذلك.
    Klimalı olması haricinde fazlasıyla okula benzemiş. Open Subtitles إنها تشبه المدرسة لكنها مكيفة الهواء
    Erkek veya kız her kimse, binlerce km uzaklıktaki Klimalı odasında güzelce oturmuş, düğmelere basarak yaptığı katliamı monitörden izliyordu. Open Subtitles هو ... أو هى... كان يجلس بإرتياح في غرفة صغيرة مكيفة
    Klimalı, yataklı. Open Subtitles مكيفة وتحتوي على أسرة طابقية.
    Arrested Development'ta sonraki bölümde... Michael Klimalı havaalanından dışarı çıkar. Open Subtitles (مايكل) يخرج من المطار) المزود بـ مكيفات مركزيه
    Sana bölüm başı 15 bin dolar ile haftada üç saat çalıştığın Klimalı bir seslendirme odası ayarladım. Open Subtitles تتقاضى 15 ألف دولار للحلقة للبقاء في أستوديو مكيّف ثلاث ساعات في الأسبوع أهذا أجر زهيد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more