"klorofil" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكلوروفيل
        
    • كلورفيل
        
    • كلوروفيل
        
    Uzun lafın kısası, klorofil içeren şeyler, bir insan saç telinin yüzde birinden daha ince olan çok küçük hücrelerdi. TED ولجعل القصة الطويلة قصيرة، كانت خلايا صغيرة جداً، أقل من واحد في المائة من عرض شعرة الإنسان التي تحتوي على الكلوروفيل.
    Etrafta çok sayıda klorofil bulunduğunda aynı şekilde çok fazla yeşil ışık görmektedirler. TED عندما يكون هناك الكثير من الكلوروفيل حولها ، فأنهم يرون الكثير من الضوء الأخضر.
    Burada klorofil adam Tanrı bilir neden bahsediyor. Open Subtitles لديك رجل الكلوروفيل هناك يتكلم والرب أعلم عن ماذا يتحدث
    klorofil, tabii ki, çoğunlukla güneşin mavi ve kırmızı dalga boylarını emiyor yeşilleri yansıtıyor. Open Subtitles في الغالب , يمتصّ الكلوروفيل أطوال موجات الشمس الزرقاء والحمراء
    Bu klorofil gibi gözükmüyor. Open Subtitles هذا لا يبدو وكأنه كلورفيل
    klorofil. Open Subtitles كلوروفيل
    Yeşil renkteler çünkü bitkiler gibi diatomlar da klorofil içerirler ve bitkiler gibi hepsi oksijen bırakırlar. Open Subtitles انهم خضر لأن الدياتومات مثل النباتات تحتوي على الكلوروفيل و مثل النباتات أنهم جميعا يطلقون الأكسجين.
    Sadece klorofil eklenmiş havuçla pancar var. Open Subtitles كل مافيه هو الجزر ، البنجر يضاف إليه الكلوروفيل
    Güneş yeşil klorofil molekülüne çarptığında bir takım kimyasal tepkimelere yol açıyor ve su moleküllerini ayırarak enerji dolu elektronları serbest bırakıyor. Open Subtitles حينما تضرب أشعة الشمس جزئية خضراء من الكلوروفيل تبدء لدينا سلسلة من التفاعلات الكيميائية تكسر جزيئات الماء
    Eğrelti otu olsaydın, ölümcül klorofil eksikliğin olduğunu söylerdim. Open Subtitles إذا كنت سرخس، أود أن أقول لديك نقص قاتل من الكلوروفيل.
    bol bol yeşil yapraklı sebzeler yemelisiniz, çünkü bu yarpraklarda klorofil var, ve bunları yediğinizde klorofiller kanınıza oksijen geçmesini sağlıyor. Okulda biyoloji alan herkes anımsayacaktır ki, TED عليك أن تأكل الكثير من الأعشاب الخضراء الغامقة، لأنها تحوي الكثير من الكلوروفيل ، والذي يقوم بتنقية الدم عن طريق إدخال الأكسجين. وأي شخص أخذ أي حصة في مادة الأحياء البيولوجية يعي تماماً
    Ve zavallı klorofil, bu çatışmanın ortasında kalır. Open Subtitles وعلق الكلوروفيل المسكين وسط كل هذا
    Yeşil pigment, klorofil kaybolur ve geriye mor, kırmızı, turuncu ve sarılar kalır. Open Subtitles الصبغة الخضراء - الكلوروفيل تختفي تاركة الأرجواني والأحمر والبرتقالي والأصفر
    Su sıvı hale geldiğinde, bir rahim haline geliyor. klorofil taşıyan yeşil hücreler için - ve bu moleküler mucize farkı yaratan şeydir, her şeye güç verir. TED وأينما الماء سائل، فانة يصبح الرحم. لخلايا خضراء مع الكلوروفيل -- تلك الجزيئية الأعجوبة هى التى أحدثت فرق -- إنها تمد كل شئ بالطاقة.
    klorofil. Open Subtitles الكلوروفيل هذه جزيئة
    Hayır, büyük miktarlarda klorofil. Open Subtitles لا، كميات كبيرة من الكلوروفيل
    Genellikle bir ağacın içinde bulunan klorofil. Open Subtitles الكلوروفيل الموجودة في شجرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more