| O da kontrol edildi. Tüm yarışı koşmuş. | Open Subtitles | لقد تحققنا من روايته لقد ركض السباق بأكمله |
| Sonra yakındaki bir drenaj borusuna koşmuş. | Open Subtitles | وبعدها ركض نحو أنابيب الصرف الصحي القريبة |
| Sor bakalım başka kızların arkasından koşmuş başka birini yere yapıştırmış elbiselerini parçalamış ve üzerine abanmış mı? | Open Subtitles | حقا؟ اسأليه .. هل سبق وان ركض خلف اي فتاة اخرى |
| Görgü tanığı bir silah sesi duyduğunu söylemiş ve bitişik binaya koşmuş ve arkasını dönüp bakmış ve o sırada Bay Logan'ı görmüş. | TED | شاهد العيان قالت أنها سمعت صوت إطلاق نار، ثم ركضت إلى المبنى، واستدارت وبحثت، وشاهدت السيد لوغان. |
| suçlananlardan biri, Mary Easty masum olduğunu ispatlamak için kiliseye koşmuş. | Open Subtitles | أحد المتهمات, ماري إيستي ركضت للكنيسة لتثبت براءتها |
| Beş on kilometre koşmuş gibi terli görünüyor muyum? | Open Subtitles | هل أبدو متعرقاً و كأنني ركضت خمسة أميال؟ |
| Ful adrenalin salgılayarak 30 dakika kadar koşmuş. | Open Subtitles | ركض لمدة 30 دقيقة ، الأدرينالين ضخ على كامل. |
| Kırmızı ışıkta duracağımı bildiği için peşimden koşmuş. | Open Subtitles | ركض وراءي، علم أنّي سأتوقف عن الإشارة الضوئية الحمراء |
| Doğruca bu çalılıklardan koşmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو انه قد ركض مباشرة خلال هذه الاعصان. |
| Hemen kapıya koşmuş ve çocuğu evden kaçarken görmüş. | Open Subtitles | ركض إلى الباب ورأى الابن يهرب من البيت. |
| StoKes: Soför buraya kadar koşmuş, araba da onu buradan almış. | Open Subtitles | ركض السائق لهذة النقطة وألتقطته سيارة |
| Buralı bir adam koşmuş, suni teneffüs yapmış. | Open Subtitles | رجل محلّي ركض إليه، وبدأ بإنعاشه. |
| Bir başka beş mil daha koşmuş. | Open Subtitles | لقد ركض لمسافه خمسه أميال أخرى |
| - Dahası ona açık bir şekilde bizden başkasına rapor vermeyeceksin dedik fakat o doğruca sana koşmuş. | Open Subtitles | وعلاوة على ذلك, نحن أمرنا له بكل وضوح وصراحه بالرد على لا أحد إلا لنا, وهو ركض مباشرة اليكً! |
| Ve Roger Bannister da bir mili dört dakikada koşmadan önce 4 dakika 20 saniyede koşmuş ve sonra 4 dakika 12 saniyede, vesaire. | Open Subtitles | وقبل أنْ يركض روجر بانيستر ميل الـ 4 دقائق، كان قد ركض الميل في دقيقة و 20 ثانية ثم ركضه في 4 دقائق و 12 ثانية وهلم جرا. |
| - Ne? Kıl payı kaçırmışsın. O yüzden koşmuş olmalısın. | Open Subtitles | قلت أنك فوتها ببضعة دقائق فلا بد أنك ركضت |
| Sanki uzun, zorlu bir maraton koşmuş gibiyim. | Open Subtitles | اشعر كما لو انني ركضت مارثون صعب وطويل جداً |
| Renee'nin grubu dün orada olduğunu onayladı, ama bir arkadaşıyla koşmuş. | Open Subtitles | مجموعة رينيه تؤكد وجودها معهم البارحة ولكنها ركضت مع صديقة. كانت متأخرة؟ |
| Biri karnımı tekmelerken yokuş yukarı 200 km koşmuş gibiyim. | Open Subtitles | اشعر كأنني ركضت 100 ميل صعوداً وشخص ما يركلني في معدتي |
| Sizin kadar çok koşmuş olsaydım ben de su isterdim. | Open Subtitles | لو ركضت بعيداً مثلك تماماً، سأريد الماء أيضاً ولكن ما تريده ليس مهماً أنا |