| - Anlıyorum. Smash Williams gibi bir "koşucu"su var. Düşünmüyorum ki... | Open Subtitles | لديه عدّاء يجري للوراء، سماتش ويليامز لا أعتقد أنه داخل الخطّة |
| Eğer, bir üçüncü koşucu izleri takip etmek isterse, o da kendine özgü, tamamen farklı bir iz bırakır. | Open Subtitles | وعندما بحاول عدّاء ثالث محاكاة خطواتهما فإنه لابد وأن يترك أدله على نفسه كذلك ولكن بطريقة أخرى |
| Böylece her koşucu arasında, artık kendini işe adamış, yeni bir atletimiz olacak, açıkça bir koşucudan sopayı alarak bir sonraki koşucuya verme işine kendini adamış. | TED | لذا، بين كل عدائين، سيكون لدينا رياضي متخصص، في أخذ العصا من العداء الأول لتسليمها إلى العداء التالي. |
| Washington'da kasette katile koşucu diyordu. | Open Subtitles | دَعتْ واشنطن القاتل الذي على الشريطِ، العدّاء. |
| Uyuşturucu suçlamasıyla ilgili çektiği ceza süresi Central Park koşucu davasındaki hükümden kaynaklanan eski bir mahkum olmasına göre belirlenmişti. | Open Subtitles | و لكن طول المدة التي يقضيها بسبب قضية مخدرات بنيت على أساس أنه مجرم سابق في قضية مهرولة المنتزه المركزي |
| Bana bir koşucu gibi görünmediniz. Daha çok sessiz birine benziyorsunuz. | Open Subtitles | انت لا تبدوا مثل العدائين لى انت تبدوا مثل النوع الهادى |
| koşucu'dan Tweety'e. Duyuyor musun? Cevap ver. | Open Subtitles | "من "الجوال" إلى"الطائر المتحدث .هل تسمعنى؟ |
| Her koşucu bir izleme cihazı takıyor böylece onları takip edebiliyorsun, belirli kontrol noktalarını ne zaman geçtiğini görebiliyorsun. | Open Subtitles | كل عدّاء يحصل على رقاقة مراقبة، تمكنك من مراقبته على الإنترنت عندما يمرون من نقاط معينه. بارني يملك رقاقتي في حذائه |
| Amacın birinci bölge oyuncusuna aşağıdan koşucu oraya varmadan topu güzelce atmak. | Open Subtitles | ستصوّب إلى الجزء السفلي لقفاز لاعب القاعدة الأولى مع معايرة عدد الخطوات قبل وصول عدّاء القاعدة، أفهمت؟ |
| Ceset, dün gece karaya vurmuş. Bu sabah bir koşucu bulup, haber vermiş. | Open Subtitles | لقد إغتسلت هنا في وقت ما الليلة الماضية وعثر عليها عدّاء هذا الصباح ، وقام بالإتّصال |
| Amerikalı bir koşucu ön saflara sıçrıyor. | TED | يقفز عدّاء أمريكي باتجاه المقدمة، |
| Tören ateşini yakma onuru verilen, son koşucu, yedi gün önce başlayan maratonun son ayağını koşuyor. | Open Subtitles | العداء الأخير الشخص الذى سيأخذ الشرف العظيم بإشعال الشعلة الرسمية |
| Bak, deminki koşucu. Şimdi biz öne geçtik. | Open Subtitles | انظري إلى ذاك العداء و الأن نحن بالصدارة |
| koşucu parmak parçaları taşıyan bir canavar olmak istememiş. | Open Subtitles | لم يشأ العداء أن يحمل حيوان ما اصبعاً جزئياً |
| Sonuçta bir Japon koşucu şampiyon olacak sorun nedir? | Open Subtitles | اذا كان العدّاء الياباني سيفوز في كل الاحوال ماهي المشكلة اذاً؟ |
| Hatırladın mı? Uyuşturucudan yakalanan koşucu eleman. | Open Subtitles | الفتى العدّاء الذي تم حرمانه من العدو بسبب حيازته للمخدّرات؟ |
| 19 Nisan 1989 gecesi New York City'deki Central Park'ta bir koşucu vahşice dövüldü ve kendisine tecavüz edildi. | Open Subtitles | في مساء 19 إبريل 1989 تعرضت مهرولة للضرب بوحشية و الإغتصاب في المنتزة المركزي في مدينة نيويورك |
| Bana bir koşucu gibi görünmediniz. Daha çok sessiz birine benziyorsunuz. | Open Subtitles | انت لا تبدوا مثل العدائين لى انت تبدوا مثل النوع الهادى |
| Yok. Kafeste buluşuyoruz. koşucu, tamam. | Open Subtitles | "لا.نتقابل عند ال"بيردكيج الجوال "إنتهى" |
| Bak ben asla en iyi zenci koşucu olmaya çalışmadım. | Open Subtitles | أتعلم، لم أكن أريد ان أكون أفضل ظهير عداء زنجى |
| En güçlü koşucumuzu kaybetmekle kalmadık, Fillmore çok iyi bir koşucu buldu. | Open Subtitles | انظروا ليس فقط أننا خسرنا أفضل لاعبينا ولكن فليمور لديها متسابق منافس |
| Aslanlar iyi koşucu değildirler. | Open Subtitles | الأسود ليست عدّاءة متميزة |
| Eileen Banks adında gönüllü kayıp sayılan bir koşucu vardı, ama birkaç hafta sonra Maryland'de bir kazada öldü. | Open Subtitles | هناك عداءة من موديستو إيلين بانكس صٌنفت على أنها اختفاء ارادي لكن قتلت بشكل غريب في حادث سيارة بعد بضع اسابيع |
| Üç tane koşucu istiyorum! | Open Subtitles | أريد ثلاثة عدائين! |
| Washington, 70'lerin başında, koşucu adlı bir eroin satıcısıyla çalışmış. | Open Subtitles | واشنطن علّقتْ مَع a وقت صغير دَعا تاجرُ هيروينِ العدّاءَ في ' أوائِل السبعيناتِ. |
| Belki farkına varmadın ama hiç koşucu bir yapım yok. | Open Subtitles | ربما لم تلاحظ ولكني لست حقا لاعب ألعاب قوى |
| Yapacağım şey şu; oyun kurucudan kurtulacağım ve dört "koşucu" oynatacağım. | Open Subtitles | ما سأفعله هو أنني سأتخلص من الظهير الرباعي و سأقوم بوضع أربع عدّائين ليقوم بكثير من الإنقلابات |