15 cihazdan çıkan kobalt, kirli bomba yapmaya yeter mi? | Open Subtitles | هل الكوبالت الموجود في 15 آلة يكفي لصنع قنبلة إشعاعية؟ |
Yeraltının 700 mil derinliğinde Billurdan yapılmış taşların oluşturduğu ve kobalt demetleri ile sarılmış bir balonun içindeyiz. | Open Subtitles | نعم؟ نحن داخل فقاعة ضخمة تحت الأرض مكونة من الكوبالت ربما |
kobalt uçak ve elmas yapımında kullanılmıyor muydu? | Open Subtitles | أليس الكوبالت التي استخدمت لصنع الطائرات أو الماس؟ |
Ken Kramer'in gömleğinde hiç kobalt bulamadık. | Open Subtitles | الآن، لم نجد أي الكوبالت على قميص كين كرامر، |
kobalt 60 kullanmam gerekti. | Open Subtitles | تغيير في الخطة تعين علي إستخدام، كوبلت 60 |
Doğalgazın çarı, kobalt kralı, vatanımız Rusya'nın en güzel yerini temsil ediyor. | Open Subtitles | ملك الكوبالت ، الذي يمثل أفضل جزء من وطننا الحبيب، |
Son teknoloji kobalt bazlı makinelerdi. | Open Subtitles | آلات الأنابيب كانوا من أفضل الوحدات المرتكزة على الكوبالت |
Burada diyor ki kobalt döküntüye baş dönmesine ve mide sorunlarına yol açabilirmiş. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنّ الكوبالت يمكن أن يسبب طفح جلديّ دوخة ومشاكل بالمعدة |
5.5 milimetrelik kobalt krom rod ile çapraz konnektörler. | Open Subtitles | أعطني 5,5 ملم من أعواد الكوبالت والكروم ووصلات تصالب متبادلة. |
Bunun için kobalt rod kullanabilir misin? | Open Subtitles | يمكنك استخدام أعمدة الكوبالت هنا؟ لماذا تهتمين؟ |
O zaman bu noktaların hepsi kobalt 60 yerleri olabilir. | Open Subtitles | هذا سلاح تشويش شامل إذاً هذه النقاط قد تكون مواقع الكوبالت |
Toprak, manyetik elementlerle doludur. Demir, nikel, kobalt. | Open Subtitles | الأرض مليئة بالعناصر المغناطيسية الحديد , النيكل , الكوبالت |
Açıkçası siz kobalt chlorium G'yi hiç duymamışsınız. | Open Subtitles | "لم تسمع من قبل عن "ثوريم الكوبالت جى ما هذا ؟ |
Kapı aliminyum ve kobalt ile doldurulmuş. | Open Subtitles | الباب مطعم بالألمنيوم والكوبالت "الكوبالت: معدن صلب ولامع ويستخدم لاضافة الزرقه على المعادن والزجاج" |
Polimer kobalt ve altın bileşimlerinden yapılı mikro-aygıtlar, bazısı, bakisom denilen bir tür karbonla oluşturulmuş ve bunlar, atomlar ile bilgisayar devrelerini bağlayabilir. | Open Subtitles | الأدوات الدقيقة مصنعه من مركّبات الكوبالت والذهب و المركب الكيميائي وهى أجهزه متعددة المهام والمناطق وتسير فى مجموعات ضخمه المجمعات العالمية التى تستطيع ربط الدوائر |
Yüksek konsantrasyonda kobalt. | Open Subtitles | ومن على نسبة عالية من الكوبالت. |
Biraz nikel, belki biraz kobalt. | Open Subtitles | آثار من النيكيل، وربما الكوبالت. |
kobalt ve magnezyum kullanıyor. | Open Subtitles | إنّه يستعمل الكوبالت والمغنيزيوم. |
kobalt mavisi, arkadan bantlı. Pekâlâ, gel buraya. | Open Subtitles | الكوبالت الأزرق لقد عاد مرةً اخرة. |
Her güvenlik kasası iki inçlik titanyumlu vanadyum kobalt kabuğa sahiptir. | Open Subtitles | كل صندوق من صناديق الأمانات, له غلاف بسماكه 2إنش من مزيج الكوبالت و الفانديوم -و بمزلاج من التيتانيوم |
Uçağın düşmesi:"kobalt." Başarı :"Ripper." | Open Subtitles | الطاشرة في الأسفل هي كوبلت تم الإصلاح |
Gwen: kobalt David Kwong: kobalt, evet. | TED | غوين: كوبالت. ديفيد: كوبالت نعم، كوبالت. |