Gittikçe insanlar kodlamayı öğrenmenin önemini anlıyor. | TED | لذا بدأ الناس يدركون وبشكل متزايد مدى أهمية تعلم البرمجة. |
Biliyor musunuz, son yıllarda yüzlerce yeni organizasyon ve websitesi genç insanların kodlamayı öğrenmesine yardım ediyor. | TED | وكما تعلمون، كان هناك خلال السنوات الأخيرة المئات من المنظمات والمواقع الجديدة تساعد الشباب على تعلم البرمجة. |
Kives, yapılacaklar listesine bak. "kodlamayı bitir." | Open Subtitles | . كيفز , قائمة للقيام بها . " أنظر , " الإنتهاء من الترميز |
"kodlamayı bitirME." | Open Subtitles | - "لا تنهي الترميز" |
Hayır, ona inanıyorum. Beslenmeden kodlamayı bitiremez. | Open Subtitles | لا ، أنا أصدقه لا يمكنه الانتهاء من التكويد دون غذاء |
Benden beslenmesine izin ver, gücünü geri kazansın, ...sonra kodlamayı bitirip Jeanie'ye yardım edebilir. | Open Subtitles | أن أسمح له لي أن يتغذى على و يحصل على قوته المفقودة ثم يمكنه الانتهاء من التكويد و إنقاذ جينى |
(Cırcır böceği sesleri) (Bağırmalar) (Isırma sesleri) (Kahkaha) (Alkış) Çocuklar bu tür projeleri yazarken kodlamayı öğreniyor, daha da önemlisi kodlayarak öğreniyor. | TED | (صرير الجدجد) (صراخ) (صوت المضغ) (ضحك) (تصفيق) فعندما يقوم الأطفال بابتكار مشاريع كهذه، فإنهم يتعلمون التشفير، والأهم من ذلك، أنهم يقومون بالبرمجة من أجل التعلم. |
Birkaç ay sonra, Estonya bütün birinci sınıf öğrencilerinin kodlamayı öğrenmesi gerektiğine karar verdi. | TED | وبعد أشهر قليلة، قررت دولة إستونيا بأن على جميع تلامذتها في الابتدائي تعلم البرمجة. |
kodlamayı öğrendiğinizde, öğrenmek için kodlayabilirsiniz. | TED | فعندما تتعلمون البرمجة يمكنكم بعدها البرمجة للتعلم. |
kodlamayı öğrendiğinizde, daha çok şey öğrenmeniz mümkün. | TED | فعندما تتعلمون البرمجة فإن ذلك يفتح أمامكم فرص تعلم أشياء أخرى عديدة. |
Bu arzuyu ve aşkı göstermek için kodlamayı öğrenmem gerekiyordu. | TED | لذا كنت بحاجة إلى تعلم البرمجة لأعبر عن هذا الإعجاب الكبير، |