"kodlanmış" - Translation from Turkish to Arabic

    • مُشفرة
        
    • مشفر
        
    • المشفرة
        
    • مشفرة
        
    • الريبوزي منقوص الأكسجين
        
    • شفرت
        
    Her altı saatte bir çalışan kodlanmış bir işaret göndereceğim. Open Subtitles سوف أرسل إشارة مُشفرة للجهاز اللاسلكي لكل 6 ساعات
    Genetik olarak kodlanmış organik madde üretmenin eşiğindelerdi. Open Subtitles إنهم على وشك الإقتراب من أن يكونوا قادرين على إنتاج مواد عضوية مُشفرة وراثياً
    Yani sistemin İngilizce hakkında bildiği her şey, aslında motora kodlanmış durumda. TED فكل ما يعرفه النظام عن اللغة الإنجليزية في الواقع مشفر داخل المحرك.
    DNA çok uzun çizgisel bir molekül, kişinin nasıl kopyalanacağının kodlanmış hali. Mavi kopyanız. TED إنه فتيل خطي طويلة مشفر بالمعلومات لصنع نسخ منك، إنه تصميمك الأولي
    kodlanmış bir enerji sinyali Alfa üssünün geçidi tarafından üç ay önce kaydedilmiş.. Open Subtitles إشارة الطاقة المشفرة تم إستلامها وتسجيلها عبر البوابة منذ 3 أشهر
    Diğer mektupları yoğun bir biçimde kodlanmış talimatlarla dolu olsa bile tarihlerin uyuşmadığını biliyorum. Open Subtitles اذن حتي لو كانت كل رسائلها الاخري معبأة بكثافة بالتعليمات المشفرة انا اعرف ان التوقيت غير متطابق
    Evrak çantasını aldığında, kodu girer, dokümanlar çözülür ve voilà, James Bond'a kodlanmış bir mesaj gönderdiniz. TED عندما يستلم الحقيبة، يدخل الشفرة، فتُفك شفرة المستندات، وهكذا، لقد قمت للتو بإرسال رسالة مشفرة لجيمس بوند.
    Cevap, DNA'mızda kodlanmış olan en çok bilgi sağlayıcı moleküller olan proteinlerden geliyor. Bunlar hücrelerimizin protein üretiminin formülüne sahip. TED ينبثق الحل من حقيقة أن أكثر الجزئيات تزويدًا بالمعلومات هي البروتينات المُشفّرة في الحمض النووي الريبوزي منقوص الأكسجين الخاص بنا، حيث لديه كل الوصفات التي تتبعها خلايانا لعمل كل البروتينات الخاصة بنا.
    Babam, felsefe taşının yeri hakkındaki ipuçlarının bir şekilde bu gizli sembollerde kodlanmış olduğuna inanıyordu. Open Subtitles ووالدي كان يظن أن المفتاح لتحديد موقع (حجر الفيلسوف)، التي شفرت بطريقةً ما في هذه الرموز السرّية.
    Genetik olarak kodlanmış organik madde üretmenin eşiğindelerdi. Open Subtitles إنهم على وشك الإقتراب من أن يكونوا قادرين على إنتاج مواد عضوية مُشفرة وراثياً
    Ama bundan önce, bana şu markiz yoluyla kodlanmış mesajlar gönderdiler. Open Subtitles أرسلوا إلىّ رسائل مُشفرة من خلال تلك اللوحة الرقمية
    Stepulov'un telefonunu çözdük, gemi limana ulaştığı zaman kodlanmış bir kısa mesaj göndermiş. Open Subtitles (لقد تمكنا من إختراق هاتف (ستيبلوف لقد أرسل رسالة نصية مُشفرة عندما وصلت السفينة إلى الميناء
    Eğer bana inanmıyorsan... onu bulmak için makine diliyle kodlanmış bir matris kullandığını söyle. Open Subtitles ولو أنك لا تصدقني أخبرها أنها كانت تستعمل محور مشفر للعثور عليها.
    Bugünün güçlü şifrelemeleri ile kodlanmış iletişimi deşifre etmeye çalışmak zaman kaybıdır. Open Subtitles مع التشفير القوى الحالى , يكون عادة إهدار للوقت محاولة حل إتصال مشفر
    Ama önce içeri girmemiz gerek ve güvenlik çemberinden girmemizin tek yolu onun DNA'sı ile kodlanmış anahtar. Open Subtitles لكن أولاً علينا أن ندخل والطريقة الوحيدة للدخول هي قفل مشفر بحمضه النووي
    Öncelik, 1A7 olarak kodlanmış. Open Subtitles إنه مشفر بشفرة "1 ألفا 7" الأولوية القصوى.
    kodlanmış bir medya alarmı polislerin hızlı cevap vermesini imkânsız kılar. Open Subtitles حالة تأهب وسائل الإعلام المشفرة يمكن أن تجعل من شبه المستحيل على رجال الشرطة للرد بسرعة كافية.
    Fakat şu ana kadar, verideki bu kodlanmış bilgiyi almak için küçük foto algılayıcılar gibi özel araçlar kullandık. TED لكن حتى الان، نحن نقوم باستخدام اجهزة خاصة -- كاشفات صور صغيرة لاستقبال المعلومات المشفرة من خلال البيانات
    Daha büyük/kapsamlı sorular da sorabilirsiniz çünkü (bu dijital arşiv) semantik/anlamsal olarak kodlanmış olacak. TED يمكنك طرح أسئلة حتى أكبر لأنها سوف تكون مشفرة لغوياً.
    DNA'sına kodlanmış durumda. Open Subtitles و شفرت حمضها النووي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more