"koklamaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • شم
        
    • لشم
        
    • تشم
        
    • أفضّل شمّها
        
    • بنفخ
        
    Tabii ya, neden durup gülleri koklamaya zaman ayırasın ki? Open Subtitles أجل، لماذا تأخذي الوقت في التوقف و شم رائحة الورود؟
    Ve senatör Mars'ta çiçek koklamaya ne dersiniz? Open Subtitles ويا سيدي السيناتور، هل يمكنك تخيل أن تقدر على شم زهرة على سطح المريخ؟
    Bu güzel kokuyu tanıyorum ama onu başka bir kadın üzerinde koklamaya alışkın değilim. Open Subtitles كنت اعرف هذا العطر جيداً لم اتعود على شم رائحته على امرأه اخرى
    Siz otobüs koklamaya gidin. Open Subtitles وأنتم أيها الرفاق اذهبوا لشم حافلة مدنية
    Eğer seviyorsan, nefesini koklamaya hoş geldin. Open Subtitles يمكنك ان تشم رائحة فمه اذا أردت
    Aslında, arabanda yaşayan o kokuyu çekmektense, koklamaya dayanacağım en azından altı tane başka berbat koku bulabilirim. Open Subtitles يمكنني التفكير في ست روائح كريهة أخرى... أفضّل شمّها عن التي... في سيارتك
    Bakalım tutkal koklamaya başlaman ne kadar sürecek? Open Subtitles اتساؤل كم من الوقت حتى تبدأ بنفخ الغراء
    Eğer alacaksam balığı koklamaya hakkım var. Open Subtitles لدي كل الحق في شم السمك إذا كنتُ سأشتريه
    Yanındayken saçını koklamaya çalışıyor musun? Open Subtitles هل تحاول شم شعرها كلما كانت بجوارك؟
    Bunula beraber, şehirler, yerleşim alanlarını yeniden nasıl organize edeceklerini düşünmeye başladılar. Böylece insanlar yavaşlamaya, gülleri koklamaya ve birbirleriyle iletişim kurmaya teşvik ediliyorlar. TED وفي هذه , المدن بدأوا يعيدون التفكير في كيفيه تنظيم المناطق الطبيعيه في المناطق الحضريه, ليحفزوا الاشخاص على ---- على الابطاء و على شم رائحة الورود و التواصل مع بعضهم البعض
    Kapıdan odamı koklamaya çalışma. Open Subtitles تختلسين شم غرفتي
    Elbette yaptın. Ah! Mantar koklamaya gitmeliyiz! Open Subtitles بالطبع فعلتِ - علينا شم نبات الكمأة -
    Sabahları napalm bombası koklamaya bayılıyorum! Open Subtitles أعشق شم رائحة الحريق بالصباح
    Sadece yürüyordum ve gerçekten gülleri koklamaya gidiyordum, Open Subtitles كنتُ أتمّشى، وحرفياً كنتُ في طريقي لشم الأزهار،
    koklamaya gitmek ister misin? Open Subtitles أتريد الذهاب لشم الرائحة؟
    Bir an için, gerçekten bir şeyleri koklamaya çalışıyorsun sandım. Open Subtitles لدقيقة شعرت فعلا أنك تشم شيئا ما
    Işığı kapadım kanepeye doğru uzandı ve ve koklamaya başladı. Open Subtitles ... نزعتُ الغلاف عندها استندت ..... على جانب الأريكة لكي تشم البضاعة, كان ثوبها نوعاً من
    Aslında, arabanda yaşayan o kokuyu çekmektense, koklamaya dayanacağım en azından altı tane başka berbat koku bulabilirim. Open Subtitles يمكنني التفكير في ست روائح كريهة أخرى... أفضّل شمّها عن التي... في سيارتك
    Ve iste o zaman tutkal koklamaya başladım. Open Subtitles وهكذا بدأت بنفخ على غراء بـ كيس ( طريقة للإدمان )

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more