"kokuşmuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • النتن
        
    • النتنة
        
    • نتن
        
    • القذر
        
    • العفن
        
    • نتنة
        
    • الفاسد
        
    • القذرة
        
    • فاسد
        
    • عفنة
        
    • الكريه
        
    • الكريهة
        
    • سميلي
        
    • كريه
        
    • فاسدة
        
    Dyson ve Kenzi'yi serbest bırak ve kokuşmuş ayakkabıyı al. Open Subtitles أطلقوا سراح دايسون و كينزي و ستحصلون على الحذاء النتن
    Hayır, sana kokuşmuş pislik diyorum! Söylediğini yapacak cesaretin yok. Hadi vur! Open Subtitles أنا لا اقصد انك قطعة من النفايات النتنة تنقصك الشجاعة هيا أفعلها
    Önce beni işi kaybetmekle suçla sonra da kokuşmuş olmakla! Open Subtitles أولاً, تلومني علي فقد عملك، و الان, تلومني لاني نتن.
    O adi, kokuşmuş teknik deha pençelerimde kıvranacak! Open Subtitles سوف أحضر هذا الميكانيكى القذر العبقرى كريه الرائحة
    Ne cüretle annenin işine çomak sokarsın, seni kokuşmuş velet. Open Subtitles كيف تجرؤ على تخريب حال والدتك أيها الولد العفن الصغير
    Yerel balık işleme tesisinden tonlarca ve tonlarca kokuşmuş, çürümüş balık leşlerini temizledik. TED قمنا بتطهير أطنان وأطنان من جثث أسماك متعفنة، نتنة من مصنع معالجة الأسماك المحلي.
    Onlardan ekonomileri düzeltmelerini isterseniz, düzeltmeyeceklerdir... ...çünkü onlar, kokuşmuş statükodan faydalanıyorlar. TED إذا طلبت منهم إصلاح الاقتصاد فلن يصلحوه لأنهم يستفيدون من الوضع الراهن الفاسد.
    Seni adi, kokuşmuş, kahpe-- Open Subtitles لماذا ، أنت أيها الخسيس النتن يا إبن الـ ـ
    Ama siz kendi küçük beyninizin daha kuytu ve karanlık köşelerinde kendi kokuşmuş karanlığınızda daha büyük bir kötülüğün dolup taştığını bilirsiniz. Open Subtitles لكنكم تعلمون في الزوايا المظلمة لأكثر التجاويف المتعطلة من عقولكم الصغيرة بأن ظلامكم النتن
    Üstelik, şu kokuşmuş saçlarından bir tanesini kullanabiirdi. Open Subtitles بالإضافة إلى أن رأسك النتن قد يستفيد من ذلك
    Yok yere beni bu kokuşmuş hayatımın boşluğuna terk etti. Open Subtitles لترك هذه الحفرة النتنة في حياتي بدون أي سبب وجيه
    Yalın ayaktılar ve her bir adımda ayak parmakları, yüzlerce sineği kokuşmuş yığından savurarak çamura gömülüyordu. TED وكانا حافيي القدمين، ومع كل خطوة كانت أصابع أقدامهما تغوص في القمامة باعثةً مئات الذباب وقد تناثر من الكومة النتنة.
    O kokuşmuş toprak parçası için değmez. Open Subtitles هذة القطعة النتنة من الارض لا تستحق إنها من الزمن الغابر
    Yüzündeki tebessümle birlikte işini bitirmişti sonra da bebeklerin hepsine tek tek irinle dolu birer kokuşmuş, bataklık suyu şişesi vermişti. Open Subtitles بعد أن أكتمل عمل هنا أعطى الأطفال واحداً تلو الآخر زجاجات عصير مستنقع نتن
    Hadi kaldır kıçını artık o yataktan be, kokuşmuş herif! Open Subtitles حسناً أيها القذر الحقير قم من على الفراش
    Ayrıca, kralın kokuşmuş oğlunun işten attığı birini neden istiyorsunuz ki? Open Subtitles لماذا تطلب شئ من شخص قام بفصله إبن الملك العفن
    Seni kokuşmuş solucan, sonsuz pis kokulu bataklığından buraya getir o poponu! Open Subtitles إحصلْ على عقبِكَ هُنا، أنت دودة نتنة مِنْ مستنقعِ الرائحة الكريهةِ الأبديّةِ!
    Evet hep anlaşmazlıklara neden oluyorum hep çalı dürtüyorum, insanların bu kokuşmuş sistemi sorgulamalarına neden oluyorum. Open Subtitles أجل، أقود معارضة، لتحريك الأمور، واقناع الناس بالتشكيك في النظام الفاسد بأكمله.
    Hey, seninle konuşuyorum, kokuşmuş Kızılderili Open Subtitles أنت ، أنا أتحدث إليك أيها البشرة الحمراء القذرة
    Zayıf ve kokuşmuş bir toplumda yaşıyoruz herkes kendi başına. Open Subtitles نحن نعيش فى مجتمع ضعيف و فاسد و حيث لا يفكر كل شخص سوى فى نفسه
    Bir kere, yasadışı organları herkesin bulabileceği yere atmam ve asla kokuşmuş bir kelleyi evimin dışında bırakmam, yani, hadi ama çocuklar. Open Subtitles أوّل شيءٍ تتعلمه هو ألاّ ترمي الأجزاء غير القانونية بمكانٍ يمكن لأحد أن يعثر عليهم و بالتأكيد لن أترك رأساً عفنة
    Bu gece, beni bu kokuşmuş kasabadan götürüyorsun! Open Subtitles سوف تأخذني . خارج هذه البلدة الكريه الليلة
    Ama kurdukları bu komplolar, sabotajlar ve kokuşmuş imkanlarına rağmen bozguna uğradılar. Open Subtitles ولكن بالرغم من مؤامراتهم للتخريب وأساليبهم الكريهة إلا أنه قد تم سحقهم
    kokuşmuş ile ben halterde yarışmaya başladık. Open Subtitles و سميلي وأنا بدأنا نتنافس في رفعات القوة
    Ama tam tersi, bana bir şişko, ve kokuşmuş sarhoş dedi. Open Subtitles لكن بدلاً من ذلك قال لي أنت بدين كريه الرائحة مخمور
    Bütün cepheler kokuşmuş, senin gibi insanlar hariç! Open Subtitles جميع الاطراف فاسدة باستثناء الأشخاص مثلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more