"kokusuz" - Translation from Turkish to Arabic

    • عديم الرائحة
        
    • والرائحة
        
    kokusuz, köpekler tarafından fark edilmez. Open Subtitles إنه عديم الرائحة غير قابل للكشف بواسطة الكلاب
    kokusuz, köpekler tarafından fark edilmez. Open Subtitles إنه عديم الرائحة غير قابل للكشف بواسطة الكلاب
    kokusuz, renksiz, uçucu bir gaz. Open Subtitles ذلك يبدو خطيرًا جدًّا , عديم الرائحة , وعديم اللون
    Renksiz ve kokusuz bir madde. Open Subtitles جوهر عديم اللون والرائحة وهو بارد جدا عندما يتعلق الأمر
    Renksiz, kokusuz, tatsız. Open Subtitles . عديم اللون والرائحة والمذاق
    Sonra da kokusuz bir yapıştırıcı üretir, dergileri yeniden ciltleriz. Open Subtitles ونرجعها الى المطبعة ومن ثم سنصنع صمغ عديم الرائحة
    Yani, propanın kokusuz olduğunu biliyorsun. Open Subtitles لذا، أنتِ تعرفين بأنّ البروبان عديم الرائحة
    Yani görünüşe göre o kokusuz ölümcül gaz felaketinde de bir hayır varmış. Open Subtitles فقد اتضح أنه كان لتلك الغمامة من الغاز المميت عديم الرائحة جانباً مشرقاً في النهاية
    İnsanlar; görünmez, kokusuz ve ölümcül bir tehdidi yok sayamazlar. Open Subtitles فالناس ستتردد كثيراً قبل أن تتجاهل تهديداً خفي, عديم الرائحة ومميت
    kokusuz, izi sürülemiyor. Open Subtitles هو غير قابل للكشف عديم الرائحة.
    Ve kızın tırnak altında bulunan madde buğday unu, kokusuz parafin, tuz boraks ve şap içeriyor. Open Subtitles " والطين الذي وجده " سيد تحت أظافره به مزيف من الدقيق الأبيض وملح الكيروسين عديم الرائحة الكريهة
    Yanıcı ve kokusuz bir sıvı pembemsi bir renkte patladı. Open Subtitles سائل مشتعل عديم الرائحة والطعم... يشتعل من شرارة بسيطة...
    Her türlü renksiz, kokusuz kusturucu sıvıları biliyorum dostum. Open Subtitles أَعْرفُ كُلّ عديم الرائحة , colorless, إقْناع القيئِ المعروف السائل إلى الرجلِ.
    Buldum. "BZ kokusuz bir askeri işlevsizlik maddesidir." Open Subtitles وجدته "بي زي هو مركب عديم الرائحة يُضعِفُ الشخص , خاص بالجيش"
    Ya şunu da tahmin etmiş miydin o eski lağımın kokusuz bir psikotropik gazla dolduğunu gazın cilt gözeneklerinden nüfuz ettiğini zihni kökeninden kemirdiğini ruhu kendine karşı çevirdiğini bir labirentten farksız olana dek onu eğip büktüğünü? Open Subtitles ...وهل شككت أيضا بأن تلك المجاري القديمة قد غُمرت .. بغاز عديم الرائحة يؤثر على العقل ...والذي يدخل عبر مسامات الجلد
    Renksiz, kokusuz, tatsız. Open Subtitles عديم اللون والرائحة والطعم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more