| 26 blok boyunca bisiklet taksi sürdüm ve yine de muhteşem kokuyorum. | Open Subtitles | للتو قُدت دراجة تاكسي لمسافة 26 مربع سكني ولا تزال رائحتي رائعة |
| kokuyorum ve saçlarımın arasında bir örümcek ailesinin gezdiğini hissediyorum. | Open Subtitles | رائحتي سيئة وأعتقد انه ربما لدي عائلة عناكب في شعري |
| Gezegendeki tüm arkadan becerme işiyle upraşıyorum. Ayakkabı cilası gibi kokuyorum. | Open Subtitles | اتعامل مع كل متخلّف رجعي حقير في هذا الكوكب, رائحتي كرائة ملمع الأحذيه |
| Yani eşim benden daha hoş kokuyor, ya da ben sadece ondan daha kötü kokuyorum. | TED | و لذلك فرائحة زوجتى ألطف من رائحتى، أو أنا فقط رائحتى كريهة أكثر منها. |
| Gögüslerim aciyor, lanolin sürdüm ve eski bir kanepe gibi kokuyorum. | Open Subtitles | الأمر فقط أن ثديي يؤلمانني وهما مغطيان بالشمع ورائحتي كالأريكة القديمة. |
| -Çıkar beni! -Tamam. Yalnız haberin olsun, iğrenç kokuyorum. | Open Subtitles | أوه، نعم، وفقط لكي تعرف، أنا نتن |
| Sabah yağmurundan sonraki çimenler gibi mi kokuyorum? | Open Subtitles | ألا تبدو رائحتي مثل المرج بعد صباح مطر منعش؟ |
| En azından iş kokuyorum, lanet bir likör şişesi gibi değil. | Open Subtitles | على الأقل رائحتي هذه من العمل، ليس كعجوز سكير بليد. |
| Artık yetimlerin atlayacak bir ipleri var, ben de her gün yılanbalığı gibi kokuyorum. | Open Subtitles | بينما تكون رائحتي بنهاية كل يوم مثل سمك الأنقليس |
| Bu daha iyi. Toprak ve ter kokuyordum. Şimdi toprak, ter ve sandal ağacı kokuyorum. | Open Subtitles | هذا أفضل الآن رائحتي مثل رائحة العرق تراب وخشـب الصندل |
| Oh, sekiz defa falan kayboldum, iki gündür araba süren biri gibi kokuyorum, ve asansörünüzde bir çeşit psikotik çöküntü yaşadım, ama, um... | Open Subtitles | لقد تهت حوالي ثمان مرات رائحتي كمن قاد سيارته لمدة يومين وأعتقد أنني أصبت بالجنون في مصعدكِ |
| Onları temizlediğimde, ben de deniz gibi kokuyorum. | Open Subtitles | إذن أقوم بتنظيفه وتصبح رائحتي كرائحة البحر |
| - Anlaşılan benzin kokuyorum. - Anlaşılan mı? | Open Subtitles | ــ على ما يبدو رائحتي بنزين ــ على ما يبدو |
| Ben Drew. Üzgünüm, şeker gibi kokuyorum. Sadece, yemek yapmaya bayılırımda. | Open Subtitles | انا درو ,اسف لان رائحتي كالطحين لكني احب أن أخبز |
| Mum kokuyorum. Nasıl mum kokarım ya? | Open Subtitles | رائحتي تشبه الشمع، كيف تكون رائحتي كالشمع؟ |
| Şu anda kokuyorum ama yağmur durunca kokmayacağım. | Open Subtitles | والآن أصبحت رائحتي كريهة. حين يتوقف المطر، لن تكون رائحتي كريهة. |
| Duş almam lazım, bir fahişe gibi kokuyorum. Bir şey lazım mı? | Open Subtitles | عليّ الاستحمام، رائحتي كعاهرة أتريد شيئاً آخر؟ |
| Yani, ton balığı götü gibi kokuyorum tam dört yıldır, ama güzel iş. | Open Subtitles | سبق وأن كانت رائحتي كرائحة التونة لأربع سنين لكنه عمل جيد |
| Teşekkür ederim. Çok iyisiniz. Şimdi çok daha iyi kokuyorum. | Open Subtitles | ذلك كَانَ لطيفَ جداً رائحتى أفضل بكثيرَ الآن |
| Tamam. Brüksel lahanası gibi kokuyorum bu yüzden gidip üstümü değiştireceğim. | Open Subtitles | حسنا.أتعلمون أنا رائحتى تشبه نوعا ما القرنبيط |
| Yoruldum... kokuyorum, ve bir arabam bile yok. | Open Subtitles | أنا متعب ورائحتي سيئة الآن لدي سيارة لعينة |
| O kadar kötü kokuyorum ki kendimden iğreniyorum. | Open Subtitles | أنا نتن كثيرا لدرجة أنني kväljs! |
| Şuan kokuyorum ama eve gidince duş alırım. | Open Subtitles | أنا نتنة الآن ، عندما أشتري منزلا سأأخذ حمامًا كبيرا سأكون على ما يرام |
| Beklentileri karşılanmayan adam gibi kokuyorum. | Open Subtitles | رائحة تبدو كرائحة الشخص الذي يستطيع فعل شيء |