Hala onun arkasını kollayan biri olması güzel. | Open Subtitles | من الرائع أن أعرف أن هناك من يحمي ظهره هناك. |
Birbirlerini kollayan ustalar, çiftçiler, ...tüccarlar ve yazarlar. | Open Subtitles | فقد كانوا حرفيين وفلّاحين وتجّار وكتّاب يحمي أحدهم الآخر |
Arkanı kollayan güvenilir bir arkadaşın olması iyi bir şeydir. | Open Subtitles | من الجميل أن يكون بجواري صديق أهل للثقة... يحمي ظهري. |
Uyuyanları kollayan Wraithler vardır daima, ama sayıları az. | Open Subtitles | يحرس الريث النائمين، لكنّهم صغار في العدد. |
Evet ama senin arkanı kollayan tek kişi Callaghan değil. Bundan emin misin? | Open Subtitles | أجل، ليس (كالاهان) الوحيد الذي يحرس عليكِ، أأنت متأكدة؟ |
Kardeşin olması güzel bir şey olmalı, sürekli arkanı kollayan birisi. | Open Subtitles | من المؤكد أن يكون لك أخ هو شيءٌ رائع أخ يدعمك من الخلف |
Ve bu olduğunda, arkanı kollayan kişinin yapacaklarına tam olarak güvenmen gerekir. | Open Subtitles | وعندما تتفاقم الأمور فيجب أن نكون على ثقة من مهارات الشخص الذي يدعمكِ |
Afrika'daki bütün Fransız eyaletleri fırsat kollayan, ya da bir lider bekleyen hainlerle dolu. | Open Subtitles | كل أقليم فرنسي في أفريقيا مليء بالخونة المنتظرين فرصتهم أو ربما قائد. |
Ortağınız sadece arkanızı kollayan biri değil. | Open Subtitles | شريكك هو ليس مجرد شخص هو من يحمي ظهرك |
Keşke benim de Sloan'un seni kolladığı gibi beni kollayan bir uzman doktorum olsaydı. | Open Subtitles | أنت محظوظ. أتمنى لو كان لدي إخصائي يحمي ظهري كم يحمي (سلون) ظهرك. |
- Garsonu kollayan yok mu? | Open Subtitles | -ألا يحرس أحد النادل إذاً؟ |
Arkanı kollayan biriyle çalışmak... | Open Subtitles | للعمل مع شخص ما يدعمك |
Arkanı kollayan Royce'tu Ervin. | Open Subtitles | (رويس) هو من كان يدعمك يا (إرفين) |
Bu sefer arkanı kollayan kimse yok, öyle mi? | Open Subtitles | -لا أحد يدعمكِ في هذه القضيّة، صحيح؟ |
Afrika'daki bütün Fransız eyaletleri fırsat kollayan, ya da bir lider bekleyen hainlerle dolu. | Open Subtitles | كل أقليم فرنسي في أفريقيا مليء بالخونة المنتظرين فرصتهم أو ربما قائد. |