Bu yüzden birçok şirket veya kolluk kuvvetinin kullandığı bir yöntem var. Her bir dosyayı, benzersiz sayı dizilerine çeviriyorlar. | TED | لذلك، معظم الشركات أو وكالات إنفاذ القانون الذين يملكون هذا المُحتوى يمكنهم ترجمة كل ملف إلى تسلسل فريد من الأرقام. |
kolluk kuvvetleri tek yönde çalışıyor. | TED | إنفاذ القانون يعمل في ولاية قضائية واحدة. |
Bir mağdur ya da görgü şahidi olası faili teşhis ederken kolluk kuvvetlerinin sağladığı görüntülerden yararlanıyor. | TED | ضحيه أو شاهد عيان يحدد جاني مشتبه به من خلال إنفاذ القانون باستخدام الصور. |
Onları gözaltına alacak herhangi bir kolluk kuvvetinin yanına bile asla yaklaşmayacaklar ki. | TED | لن يقتربوا من أي ضابط مسؤولٍ عن تنفيذ القانون والذي سيأخذهم إلى السجن. |
Satıcı bir kolluk kurumunun prototipi test etmek için seçileceğini söylemişti. | Open Subtitles | حسنا .. المورد قال هذا وكالة تنفيذ القانون يتم اختيارها لاختبار النموذج الأولي. |
Buna rağmen kolluk olan biz deriz ki, "Ne var biliyor musunuz? Bunun dışında kendi yolumuzla tutuklayamayız." | TED | بالرغم من أننا عند تطبيق القانون نقول، "أتعرف؟ نحن لا نستطيع اعتقالك ليس لنا الحق في ذلك." |
Çizgi romanlardaki kolluk kuvvetlerinden simge haline gelmiş olanlarından biridir. | Open Subtitles | هذه واحدة من الشخصيات البارزة بمجال إنفاذ القانون في القصص المصورة |
Herkesle bağlantıları var; kolluk kuvvetlerinde, adli makamlarda belediyede ve çoğu yerde. | Open Subtitles | لديهم علاقات مع الجميع من قوات إنفاذ القانون، والسلطة القضائية إلى مكتب عمدة المدينة على طول الطريق |
Burada kolluk kuvvetinin anlamını bilen tek ben mi varım? | Open Subtitles | أأنا الوحيد هنا الذي يستوعب.. مفهوم إنفاذ القانون؟ |
Haritadaki her şehrin kolluk kuvvetleriyle temas halindeyiz. | Open Subtitles | نحن على اتصال مع سلطات إنفاذ القانون من كل مدينة على الخريطة |
Yeteneğinle yapabileceğin bir sürü şey varken niye kolluk kuvvetlerindesin? | Open Subtitles | من كل الأشياء التي يمكن القيام به مع مواهبك، إنفاذ القانون؟ |
Bunların dışında, kolluk kuvvetlerinde çalışmak için bir eğitim aldı mı? | Open Subtitles | وبالإضافة إلى ذلك، أفترض درس إنفاذ القانون؟ |
Psikolojik profilini çıkarmışlar, Dışişleri, federal kolluk kuvvetleri ve NSA sağ olsun. | Open Subtitles | هذا هو الملف النفسي مجاملة من وزارة الخارجية قوات إنفاذ القانون الفيدرالي وناسا |
kolluk kuvvetleri ve Japon spor arabaları. Aynen öyle. | Open Subtitles | تنفيذ القانون، والسيارات اليابانية الرياضية |
10 yıl boyunca kolluk kuvvetlerinde çalıştım. | Open Subtitles | كنت في عمل تنفيذ القانون تقريبا لمدة 10 سنوات. |
Siber, kolluk kuvvetleri içinde yeni bir uygulamadır. | Open Subtitles | لذلك، جرائم القانون هي الأحدث في مجال تنفيذ القانون |
20 yılımı kolluk kuvvetlerinde geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت العشرون عاما الماضية في مجال تنفيذ القانون |
(Alkışlar) Ne zaman harekete geçsek, kolluk kuvvetlerine kızmak için küstahlık ve sinirimiz var. | TED | (تصفيق) ومن ثم لدينا الجرأة لكي نشعر بالحزن عند تطبيق القانون وعند قيامنا بعملنا. |
Aslında benim örgütüm en saf haliyle bir nevi kolluk kuvvetiydi. | Open Subtitles | أتعلم، مُنظمتي في أصلها وهيئتها النقيّة، كانت وكالة لتطبيق القانون. |
Peki bir şekilde kolluk kuvvetleriyle alakalı bir özgeçmişi var mı? | Open Subtitles | ولكن لديه خلفية مهنية، وهو ذات الصلة بطريقة أو بأخرى لإنفاذ القانون؟ |