Yemekleri getirecek aşçı buzda kayıp kolunu kırmış. | Open Subtitles | الطباخ كسر ذراعه بسبب انزلاقه على بعض الثلج |
Yeterince büyükmüş. Çocuk kolunu kırmış. | Open Subtitles | ـ لقد كانت طويلة جداً ، لقد كسر ذراعه |
Merdivenden düşerek kolunu kırmış, ama çürük yok. | Open Subtitles | كسرت ذراعها يسقط الدرج، ولكن لا كدمات. |
Kızı softbol oynarken kolunu kırmış. | Open Subtitles | إبنتها كسرت ذراعها فى لعبه الكره |
Tanıştıktan 30 saniye sonra, sevgilinin kolunu kırmış... | Open Subtitles | بعد 30 ثانيةً من تقابلتم كسر ذراع عشيقك... |
Üç yaşındayken kolunu kırmış, beş yaşında suçiçeği çıkarmış... | Open Subtitles | شرخ زنده الأيمن في سن الثالثة أصيب بالجدري في الخامسة... |
Eveto iyi ama kolunu kırmış. | Open Subtitles | نعم ، إنها بخير لكنه كسر ذراعه |
Ve kolunu kırmış, çocuk. Tanrım! Bu korkunç bir hikâye. | Open Subtitles | كانت طويلة جداً كسر ذراعه |
Bir kaza olmuş ve kolunu kırmış. | Open Subtitles | و حصل حادث , و قد كسر ذراعه |
- kolunu kırmış, anlayacağınız... - Olamaz! | Open Subtitles | لقد كسر ذراعه |
Duyduğumuza göre Lexi, yarışma dışı bir olay sırasında kolunu kırmış ama bu doğrulanamadığı için hikayenin başka bir tarafı daha var. | Open Subtitles | القد سمعنا بأنّ (ليكسي) كسرت ذراعها في حدث عدم منافسة لكن يبدو وكأن هناك أكثر من ذلك لكنه غير مؤكّد |
Birinin kolunu kırmış. | Open Subtitles | كسر ذراع أحدهم |
Üç yaşındayken kolunu kırmış, beş yaşında suçiçeği çıkarmış... | Open Subtitles | شرخ زنده الأيمن في سن الثالثة أصيب بالجدري في الخامسة... |