Bir koluyla bir karısına sarılırken, diğer karısının başı omzunda. | Open Subtitles | ذراعه حول احدى الزوجات , وراس زوجته الأخرى على كتفه |
Bir asker koluyla test edilmez. | Open Subtitles | إختبار الجندى لا يكون فى ذراعه. إنه يكون هنا. |
Yani, babamın, bilirsiniz, yani kırık koluyla iki hafta dükkanda olduğu sürece ve bu hafta -- şimdi, onun yerine ağabeyim ve ben, bu iki hafta her şeyi yapmak zorunda kaldık. | TED | فاضطر بالمقابل، مع ذراعه المكسورة و لمدة أسبوعين في المتجر، و في ذلك الأسبوع في هذين الأسبوعين، اضطررت أنا و أخي الأكبر أن نعمل كل شئ |
- Yaralar göğsünün sol tarafında, yani sol koluyla bağlantılı Tim'in grev hattında tuttuğu kol Sam Garity'nin salonda ittiği kol hatta muhtemelen babasını kurtarmak için kullandığı kol. | Open Subtitles | على صدر كودي المتصل بذراعه اليسرى نفس الذراع التي رفعها تيم في الاعتصام الذراع التي دفعها سام جاريتي في الجيم |
Mekanik koluyla onları selamladı. | Open Subtitles | حَيّاَهم بذراعه الأيمنِ الآليِ. |
Üçüncüsünü de koluyla engelledi! | Open Subtitles | ويتلافى آخر بذراعه |
Bir koluyla beni kucaklar diğeriyle de Çin yemeği taşırdı. | Open Subtitles | كان يمكنه حملي بذراع واحد ويحمل الطعام الصيني بالذراع الآخر |
Bir asker koluyla test edilmez. İş burada. | Open Subtitles | إختبار الجندي ليس في ذراعه إنه هنا |
Kırık koluyla mı? | Open Subtitles | ـ بذراعه المكسورة؟ |
Diğer koluyla yaptıkları, o gerçekten çok güçlü. | Open Subtitles | مذهل ما تفعله بالذراع الاخرى انها قوية |