"kolyeler" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلادات
        
    • القلادات
        
    • القلائد
        
    • العقود
        
    • قلائد
        
    El yapımı mücevherler,.. ...bilezikler, kolyeler, zincirler konusunda ustaydı. Open Subtitles انه متخصص في الاعمال اليدوية للمجوهرات, السوارات, قلادات, سلاسل.
    Hem de, tam onlara kalpli kolyeler aldığım anda. Open Subtitles و قد فعلنَ ذلك بعد لحظاتٍ قليلة من شرائي لهنّ قلادات أعزّ الصديقات.
    Yüzükler, kolyeler. Sana verebilirim onları. Open Subtitles خواتم , وبعض من القلادات بإمكانك الحصول عليها
    Bu kolyeler çok hoş ve hiç modaları geçmiyor. Open Subtitles ‫تلك القلادات فاتنة ولا تزول موضتها
    Eski vokalistleri beynini bir silahla patlattığında, grup arkadaşları kafatasından kolyeler yaptılar kendilerine. Open Subtitles المغني الرئيسي للفرقة فجر له العقول خارج مع بندقية، ثم قدم أصحابه القلائد مع قطعة من جمجمته.
    İnternetten epey şık kolyeler almış. Open Subtitles وقامت بشراء بعض العقود الممتازة حقاً من على الانترنت
    O kolyeler sahte, sen de zorlama bir artistsin zaten. Open Subtitles هذه قلائد مزيّفة و أنتِ مجرّد محتالة
    Yatak odasına gizlice girdi, ne var ne yok topladı, ...inci kolyeler, elmas bilezikler ve cebine doldurdu. Open Subtitles قلادات اللؤلؤ، أساور الألماس ووضعتها في جيبها
    Şu küçük yarım kalp kolyeler gibi. Open Subtitles إنها تشبه إحدى قلادات أنصاف القلوب
    Sanat galerilerinde görebileceğinize benzer deniz kabuklarından güzel kolyeler ile okra vücut boyaları 100,000 yıl öncesine ait dönemlerde bulunmuştur. TED قلادات صدفية جميلة التي تبدو وكأنها شيء يمكن أن تجده في معرض للفنون والحرف ، فضلا عن طلاء الجسم باللون الذهبي، تم العثور عليها من حوالي 100،000 سنة مضت...
    Küpler, kolyeler, bu tarz bir sürü şey... Open Subtitles جرّات، قلادات وشتّى الأغراض
    Küpler, kolyeler, bu tarz bir sürü şey... Open Subtitles جرّات، قلادات وشتّى الأغراض
    kolyeler çalıştığı zaman , evet Open Subtitles عندما القلادات تضئ.نعم
    - "Yaşlı Erkeklere Altın kolyeler Dergisi" mi? Open Subtitles -"القلادات الذهبية للعجائز؟"
    Konu şu kolyeler Rachel. Open Subtitles الأمر متعلق حول تلك القلادات (يا (راشيل
    Pekala, saatler, kolyeler küpeler, yüzükler bilezikler hepsini çıkarın. Open Subtitles حسناً ، احذروا القلائد والأقراط الخواتم، والأساور
    Hani biz küçükken kolyeler vardı birinde üzerinde iy/arka diğerinde i/daş yazardı. Open Subtitles اتذكرين تلك القلائد التي كنا نرتديها عندما كنا صغارا واحدنا يرتدي أف/صد والآخر ضل/يق
    - Komünist güzel kolyeler. Open Subtitles - القصبات القلائد الجميلة.
    Bu kolyeler çılgınlar. Open Subtitles هذه العقود رائعة
    Bu kolyeler çok korkunç. Open Subtitles "أنّ هذه العقود ليست جيّدة."
    O kolyeler sahte, Sawyer. Open Subtitles (هذه العقود فاسدة يا (سوير
    Elmas kolyeler, bilezikler, bir Hockney, bir Salvador Dalí. Open Subtitles قلائد جوهرية، أساوِر، لوحة، للرسام ( هوكني )، و سلفادور دالي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more