| Evet belki o zamana kadar komisere gösterecek bir şeyler buluruz. | Open Subtitles | نعم، لَرُبَّمَا في ذلك الوقت نحن سَيكونُ عِنْدَنا الشيء لتَشويف القائدِ. |
| Ben de tam sizin Chip Rosatti'yi öldürme sebebinizi komisere açıklıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فقط أُوضّحُ إلى القائدِ الذي قَتلتَ رقاقةَ Rosatti. |
| Bununla ne demek istiyorsun? Bana telefonu ver, komisere mesajı göndereceğim. | Open Subtitles | اعطينى التليفون سارسل الرساله الى المفوض. |
| Bana Bölge Başsavcısını bul ve komisere tek kelime bile etme. | Open Subtitles | اجلب المدعي العام ولا تخبر المفوض بهذا الشأن |
| Bu adamlarla görüşüyormuşsun ve bugün bir komisere saldırdın. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الذين تريهم. واليوم, هاجمتى مفتش زميلك. |
| Şikayet dilekçesini komisere ver. Ben de gazeteyle konuşacağım. | Open Subtitles | رسالة الى مفتش الشرطة انا سوف اتحدث للصحافة |
| - Toby, topu komisere ver. | Open Subtitles | - توبي، يَعطي الكرةَ إلى القائدِ. |
| komisere de ulaşmaya çalıştım. Cevap vermiyor. | Open Subtitles | اتصلت برقم المفوض انه خارج المدينة |
| - komisere sakso çektim. | Open Subtitles | ـ لقد داعبت قضيب المفوض |
| Jaikant Shikre komisere yenildi. | Open Subtitles | Jaikant Shikre خسر أمام مفتش. |