Bütün bu nükleer silahları satmamıza yardımcı oldun, ve, Ah, Senin komisyonunu arttırmaya karar verdik. | Open Subtitles | لانك ساعدتنا فى بيع جميع الصواريخ النوويه ولقد قررنا زياده عمولتك |
O halde anlaşmadaki komisyonunu kaybetmenin bir sakıncası yok, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً، فأنت لا تمانع بفقدان عمولتك بهذه الصفقة؟ |
Parayı kurtarırsan, her zamanki komisyonunu alabilirsin. | Open Subtitles | قم بأستعادة المال, ويمكنك الحصول على عمولتك المعتادة |
Ruhumu şeytana sattığımda komisyonunu aldın mı yoksa? | Open Subtitles | أم أنك أخذت عمولتك حين بعت نفسي إلى الشيطان؟ |
o çocuğa da komisyonunu verin ve ona çanta içinde tablonun parasını teslim edin. | Open Subtitles | أعطِ الولدَ عمولته وسلّمُه أيضاً حقيبة بالنقدِ فيها. |
- Onu sat ve komisyonunu al. | Open Subtitles | تقدّم ضدّ الراتب. تأخذ عمولتك. |
komisyonunu bu akşam getirmeni istiyorum. | Open Subtitles | احب ان تحضري عمولتك لي هذا المساء |
komisyonunu ve nakliyeni arttıracağım. | Open Subtitles | سأرفع عمولتك على الشاحنات |
- ... sözleşmeler... - komisyonunu alacaksın merak etme. | Open Subtitles | .. إتفاقية السرية - ستحصل على عمولتك - |
Çok güzel George. komisyonunu alacaksın ama yarışma bitti. | Open Subtitles | هذا رائعٌ (جورج)، ولا شك أنّكَ ستأخذ عمولتك على ذلك |
Benim sayemde ilk komisyonunu almanı çok isterim. | Open Subtitles | سيسرني أن أمنحك عمولتك الأولى |
Evet, komisyonunu alamadığın için üzgünüz. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}أجل، آسف للغاية لعدم استلامك عمولتك على تلك المهمّة. |
evet , ama İndigo galerisinin sahibinede tam fiyat üzerinden komisyonunu verin. | Open Subtitles | نعم، لكن اعطي سمسارَ "انديجو" عمولته على السعرِ الكاملِ. |
- Çoktan komisyonunu aldı demek oluyor. | Open Subtitles | يعني إنه حصل على عمولته بالفعل. |