Aynen öyle, çok da komplike bir şeyler değil, mutfak tezgahları ve yer seramikleri. | Open Subtitles | بالضبط , ولا شيء معقد جدا . نحن نبحثعنكاونتر,من القرميد. |
Bir davranış çeşidi için bir hücre kümesi seçersiniz, başka nöromodülatör, başka hücre kümesi, farklı bir kalıp ve tahmin edebileceğiniz gibi çok komplike bir sistem elde edebilirsiniz. | TED | تختار مجموعة واحدة من الخلايا لأداء نوع واحد من السلوك ومعدل عصببي آخر، ومجموعة خلايا أخرى ونمط مختلف، و يمكنك أن تتخيل أنك تعمل على نظام معقد للغاية. |
Çok çok komplike bir hastalık, aslında sıtma konusunda çalışma sebeplerimizden birisi de çok komplike oluşu. Çok fazla potansiyel başlangıç noktası var. | TED | إنه مرض معقد للغاية, و لكن هذا في الواقع أحد الأسباب التي جذبت إهتمامنا إليها و جعلتنا نريد أن نعمل على الملاريا. هناك الكثير من الطرق المحتملة. |
- komplike bir konu. | Open Subtitles | -الوضع معقد |