Çünkü, açık söyleyeyim, hafif konjestif kalp yetmezliği diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لأنه، فقط لنكون صريحين، ليس هناك شيء اسمه قصور قلب احتقاني بسيط. |
Çürüyen bağırsağın büyük bir kısmını almayı başardık ama sonra konjestif kalp yetmezliği baş gösterdi. | Open Subtitles | لقد تمكنا من إزالة أغلب الأمعاء المتنخرة، ولكنه أصيب بعدها بقصور قلب احتقاني. |
Ailevi kardiyomiyopati ve konjestif kalp yetmezliği var. | Open Subtitles | تعاني من إعتلال وراثي وقصور احتقاني متقدم بعضلة القلب |
Q ateşi konjestif kalp yetmezliğine sebep olurdu miyokard enfarktüsüne değil. | Open Subtitles | حمى كيو قد تسبب مرض القلب الاحتقاني وليس احتشاء للعضلة لقلبية |
Hastalar onlarca yıl konjestif kalp yetmezliği olan birinin fiziksel performansıyla yaşayabiliyor. | TED | يعيش المرضى لعقود مع أعراض بدنية تشبه تلك الناجمة عن فشل القلب الاحتقاني. |
Eğer ileri konjestif kalp yetmezliğiniz vardı ise, kol damarlarınızdan birini açarak yarım litre kan alıp, size yüksükotundan yapılmış kaba bir karışım verip, sonra da çadırda oksijen verirlerdi. | TED | إذا كان لديك فشل احتقاني حاد في القلب ، من الممكن أن ينزف نصف لتر من الدم منك بفتح وريد في الذراع، مما يتيح لك إعداد أوراق خام ديجيتاليس ومن ثم يعطيك الأكسجين بخيمة. |
konjestif kalp yetmezliği var. | Open Subtitles | إنها في حالة فشل قلب احتقاني. |
Jason gayet iyiyken bir gün damarlarında tıkanıklık olduğunu hafif konjestif kalp yetmezliği olduğunu söylediler. | Open Subtitles | (جايسون) كان على مايرام، ثم في يوم ما، قالوا أن لديه بعض الانسدادات، قصور قلب احتقاني بسيط، |
konjestif Kalp Yetmezliği, Eklem İltihabı, Anfizem... | Open Subtitles | قصور القلب الاحتقاني ، إلتهاب المفاصل ، و إنتفاخ الرئة |
Ve onun göğsünü stetoskopla dinlediğim zaman Her iki yanda çıtırtılı bir ses duyabildim ki bu bana konjestif kalp yetmezliği olduğunu düşündürdü. | TED | وعندما كنت استمع الى صدرها بسماعة الطبيب، وكنت أسمع أصوات مكسره على الجانبين وعرفت حينها انها تعاني من فشل القلب الاحتقاني. |
Eğer bunu tespit edebilecek bir bilgisarımız olsaydı kalp krizi geçirdiğinizi çok önceden söyleyebilirdik, bu sizin hayatınızı kurtarabilir ve konjestif kalp yetmezliğini önleyebilirdi. | TED | وإذا كان لدينا جهاز كمبيوتر يستطيع كشفه يمكننا أن نقول لك بأنك مصاب بنوبة قلبية في وقت مبكر جدا يمكنها أن تنقذ حياتك ومنع حالة قصور القلب الاحتقاني |
Kalp kaslarının genişlemesiyle oluşan hipertrofik kardiyomiyopati, konjestif kalp yetmezliği gibi ciddi sorunlara yol açabilir. | Open Subtitles | فإن تضخم حجم القلب أو ما يسمى ب "التضخم المرضي للقلب" مرض خطير و الذي قد يؤدي إلى فشل القلب الاحتقاني |
Doktorlar ve veterinerler aslında kendi hastalarında aynı hastalıklar ile ilgileniyorlar: konjestif kalp yetmezliği, beyin tümörü, lösemi, diyabet, artrit, ALS (Motor nöron hastalığı), meme kanseri hatta, depresyon, endişe, takıntı, yeme bozukluğu ve kendine zarar verme gibi psikolojik belirtiler. | TED | كان الأطباء والبيطريون يعتنون أساساً بنفس الاضطرابات في مرضاهم من الحيوانات والبشر: فشل القلب الاحتقاني وأورام الدماغ وسرطان الدم والسكري والتهاب المفاصل والتصلب الجانبي الضموري وسرطان الثدي حتى المتلازمات النفسية مثل الاكتئاب والقلق والقهر واضطرابات الأكل وإيذاء النفس. |
Bay Kellerman'da konjestif kalp yetmezliği var. | Open Subtitles | يعاني السيد (كيليرمان)منقصور القلب الاحتقاني |