Tek yapmam gereken, küresel çevreyi kontrol edecek bir makine. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو ان اصنع آلة تتحكم في البيئة حول الارض |
Kuad-çubuk sisteminin ortak modelini elde ettiğimizde bunu kontrol edecek algoritmaları oluşturmak için kontrol teorisini kullanabiliyoruz. | TED | وما إن نتوفر على نموذج للنظام من الرباعية والعمود، يمكننا استخدام نظرية التحكم لإنشاء خوارزميات للتحكم فيه. |
Paris'te bütün polisler ve CRS'in adamları, sokakta şüpheliye benzeyen herkesin... kimlik belgelerini kontrol edecek. | Open Subtitles | كل شرطي في باريس سيكون في الشارع لتفتيش الاوراق لاي واحد يشبه المشتبه به عن بعد. |
Alınma ama Walt, fıtığını kontrol edecek kadar yakın olsa bile bir suçluyu tanıyamazsın. | Open Subtitles | لاتريد ان تعرف ان المجرم كان قريب منك مسافة كافية ليفحص الفُتاق. |
Jane, Cumhuriyetçiler parlamentoyu Demokratlar da Senato'yu kontrol edecek. | Open Subtitles | (جين), الجمهوريون سيتحكمون في مجلس النواب و الديمقراطيين على مجلس الشيوخ |
Dişi kurt, şu tadına baktığın pastayı gidip kontrol edecek. | Open Subtitles | سيتفقد وولفي هذه الكعكة التي ضاجعتها بشكل سريع إذا |
Bunlar çağrı cihazlarınız, şu andan itibaren hayatınızı onlar kontrol edecek. | Open Subtitles | هذه هي منبهاتكم من الان هى تتحكم في حياتكم |
Gezegendeki tüm ulusları ve her bir insanı kontrol edecek tek bir organizasyon. | Open Subtitles | منظمة واحدة تتحكم في كل أمة وكل شخص على هذا الكوكب. |
Şirketler insan hayatının her bir anını kontrol edecek. | Open Subtitles | الشركة تتحكم في كل مظهر من مظاهر حياة كل النّاس |
İnsanları kontrol edecek yeni bir sistem üretiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يحاولون تطوير وسيلة للتحكم في البشر |
Biri internal karotisten, diğeri eksternal karotisten balonları kontrol edecek. | Open Subtitles | واحد للسباتي الباطن، والآخر للظاهر، للتحكم بالبالون. |
Bir ara, onları kontrol edecek bir program hazırlanmıştı. | Open Subtitles | في وقت ما، تم اعداد برامج للتحكم بها |
Şimdi, sınırdan geçen herkesi kontrol edecek bomba ekibine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لتفتيش كلّ شخص يتسلّل خلال سياج الحدود |
Aslında, oğlumun ne yaptığını çok merak ediyordum, ...onunla konuşmuyor olsak bile, bunu kontrol edecek birini kiralayan David vardı. | Open Subtitles | في الواقع كنت أريد أن أعرف ما يعمله ابني ولا يستطيع أن يتصل به جعلت "ديفيد" يستأجر أحدهم ليفحص |
Önder'in Ruhu Ontari'yi seçerse Buz Ulusu her şeyi kontrol edecek ve Skaikru, yıkımıyla karşı karşıya kalacak. | Open Subtitles | لو روح القائدة كانت ستختار (أونتاري)، قوم الثلج سيتحكمون بكل شيء، وسيواجه قوم السماء سخطها ... |
Andy her 5 dakikada bir kontrol edecek. | Open Subtitles | أندي, سيتفقد أحوالنا كل 5 دقائق |
Kanarya çığlığını kontrol edecek ayrıca sonik izolasyonu da delebilecek. | Open Subtitles | سيمكنك من التحكم بصرخة الكنارية، وسيحصنك أيضًا من المثبط الصوتيّ. |
Ya bilgi akışını kontrol edecek ya da anlaşmayı riske atacaktı. | Open Subtitles | القوات الجويه تعلم هذا أيضاً يجب عليه أن يسيطر على المعلومات أو يخاطر بفقدان حلافائه |
Sonunda, biz Illuminatiler zamanı kontrol edecek ve atalarımızın kutsal sözünü yerine getireceğiz. | Open Subtitles | و أخيرا، نحن "المنيرون" سنتحكم بالوقت وسنفي بالوعد المقدس الذي تعهدنا به لآبائنا. |
Çift kör yöntemiyle degil ama. Çift kör yöntemi nasil olabilir? Grubu kim kontrol edecek? | Open Subtitles | كلها دراسات عمياء - كيف تكون عمياء، من سيتحكم بها؟ |
Doğru. Çarşafları kim kontrol edecek? | Open Subtitles | حسناً, و من سيتفحص اغطية الفتى؟ |
Swagerty başkan olduğunda, tüm polis müdürlüğünü kontrol edecek. | Open Subtitles | عندما يصبح سوقري عميد سوف يتحكم بقسم الشرطة |
Yani önce hayati organlarımızı kontrol edecek sonra yemek hazırlayıp gösteri mi yapacak? | Open Subtitles | سيفحص أعضائنا الحيويه ثم يجهز لنا عشاءً و استعراضا ؟ |