Niye, son 18 yıldır kişiliğini o mu kontrol ediyordu? | Open Subtitles | ماذا؟ لأنها كانت تتحكم في طباعك طوال الـ18 عاما الماضية؟ |
O zamanlar Mahalle Birlikleri, hayatımızın her alanını kontrol ediyordu. | Open Subtitles | كانت (أتحادات الجوار) تتحكم فى كل تفاصيل حياتنا فى ذلك الوقت |
Antartika'daki koltuk lanet şeylerden binlercesini kontrol ediyordu. | Open Subtitles | لقد كان المقعد الموجود فى القطب الجنوبى يتحكم فى الآلاف منها |
Birisi seni kontrol ediyordu birisi senin bu çocukları öldürmene neden oldu. | Open Subtitles | شخصا ما كان يتحكم بكى - شخص ما جعلكى تقتلين هؤلاء الأطفال |
Mike o zımbırtıyla arabamızın... lastiklerini kontrol ediyordu hep. | Open Subtitles | مايك كان يتفقد اطارات سيارتنا دوما بتلك الأداة |
Geçmişte, ABD gibi ülkeler bu tür şeyleri kontrol ediyordu. | Open Subtitles | في الماضي, دولٌ عظمى, كـ" الولاياتُ المتحدةُ الأمريكيّة " قد تحكمت بهذه الأشياء |
Alanı, tarihsel değeri var mı diye kontrol ediyordu. | Open Subtitles | كان يتفحّص الموقع عن قيمته التاريخيّة هذا هو القانون |
Sürücüleri kontrol ediyordu, yükleri inceliyordu, öyle şeyler. | Open Subtitles | و كان يتفحص السائقين و يحقق إذا كان الحمل خفيفاً و ما شابه |
Hayır, hayır, hayır. Ava onu çağırıyordu, kontrol ediyordu. | Open Subtitles | ، لا ، لا ، لا آيفا) كانت تستدعيه و تتحكم به) |
Seni kontrol ediyordu. Kullanıyordu. | Open Subtitles | كان تتحكم بكِ تستغلكِ. |
O beni kontrol ediyordu. | Open Subtitles | هي مَن كانت تتحكم بي. |
Lauren dairedeki tüm makineleri kontrol ediyordu. | Open Subtitles | كانت (لورين) تتحكم بكل جهاز بالشقه |
Sanki başkası beni kontrol ediyordu. | Open Subtitles | كما لو أن شخصاً آخر كان يتحكم بي |
Onu kontrol ediyordu, o yaptırdı. | Open Subtitles | كان يتحكم بهِ، وجبرهُ على فعل ذلك. |
Ya da daha doğrusu, Anubis, beni kontrol ediyordu. | Open Subtitles | بالأحرى , أنوبيس كان يتحكم بي |
Hareketlerimi kontrol ediyordu. | Open Subtitles | وكان يتحكم في تصرفاتي |
- Dışarısı güvenli mi kontrol ediyordu. | Open Subtitles | يتفقد ليرى إن كان آمناَ للمغادرة |
Rockwell de bu sırada e-postalarını kontrol ediyordu çam yarmasının biri yanıma geldi ve içimi dışıma çıkardı. | Open Subtitles | وكان (روكويل) يتفقد بريده الإلكتروني، وجاء رجل ضخم وأخرجها. كِدتُ أختنق |
Bunu yapan o değildi Tony! HYDRA onun zihnini kontrol ediyordu! | Open Subtitles | (لم يكن هو يا (توني لقد تحكمت منظمة (هايدرا) بعقله |
Aynı zamanda Nathan da senin mail hesabını kontrol ediyordu. | Open Subtitles | ربما لم يخبركِ لقد طلب من "نيثان" أن يتفحّص بريدك الإلكتروني في نفس الوقت |