Salem'e giriş kontrol noktalarından birinin dışında dün gece bir hadise yaşanmış. | Open Subtitles | كان هناك حادث الليلة الماضية خارج واحدة من نقاط التفتيش في سالم. |
Pek çoğu dosttur. Yolu ve kontrol noktalarından sakınmayı bilirler. | Open Subtitles | أكثر ودية وهم يعرفون كيف يتجنبون نقاط التفتيش. |
Seni sevdiğinden sektör geçişleri ve kontrol noktalarından geçişine izin veriyordur. | Open Subtitles | لا بد أنك تحصل على الكثير من التحرشات من نقاط التفتيش ، ذلك النوع من الأشياء |
Seni sevdiğinden sektör geçişleri ve kontrol noktalarından geçişine izin veriyordur. | Open Subtitles | لا بد أنك تحصل على الكثير من التحرشات من نقاط التفتيش ، ذلك النوع من الأشياء |
Ayrıca zanlı polis kontrol noktalarından kaçmış olabilir. | Open Subtitles | مشيراً إلى أن المشتبه به فر قد يكون نوعا ما هرب من نقاط التفتيش الشرطة |
Şimdiye kadar katil bütün kontrol noktalarından geçmiştir biliyorsun umarım. | Open Subtitles | أنت تعلم أن القاتل قد تجاوز نقاط التفتيش |
Arka yollardan giderlerse askeri kontrol noktalarından geçmezler. | Open Subtitles | إذا التزموا بالطريق الخلفي، فسيتجنبوا نقاط التفتيش العسكرية |
Göçmenlik bürosuyla kontrol noktalarından seni geçirsinler diye İngiliz denizcisi bir aracıyı yakalamak için anlaşma yapmadığını nereden bileyim. | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف أنك لم تعقد صفقة جانبية مع مؤسسة الهجرة لكي يغضوا النظر عن بعض نقاط التفتيش مقابل تسليمهم سمسار أنجليزي؟ |
Dosdoğru şehir merkezine gidin. kontrol noktalarından çekinmeyin. | Open Subtitles | نتحرك مباشرةً عبر المدينة لا تتجنبوا نقاط التفتيش. |
JR çalışanları kontrol noktalarından aranmadan geçebiliyor. | Open Subtitles | موظفين جر يعبرون خلال نقاط التفتيش |
kontrol noktalarından haber var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي مستجدات من نقاط التفتيش ؟ |
Ya da kontrol noktalarından geçemem. | Open Subtitles | لن اتمكّن من تخطّي أيٍ من نقاط التفتيش |