| Ben onunla konuşana dek bu görev hâlâ aktifmiş gibi davranacağız. | Open Subtitles | و حتى أتحدث إليه سنستمر في المهمة و كأنها لازالت قائمة |
| Ben Robert ile konuşana dek hiçbir plan yapılmayacak. | Open Subtitles | سوف لن يكون هناك خطة حتى أتحدث إلى روبرت |
| Ben onun anne babasıyla konuşana dek, Popkolara gitmek yasak. | Open Subtitles | طفح الكيل. حتى أتحدث مع والديه، فغير مسموح لكما بالذهاب إلى هناك |
| Seninle önce kendisi konuşana dek sana hiçbir şey anlatmamam konusunda Charlie'den kesin emir aldım. | Open Subtitles | لدي أوامر من (شارلي) بعدم تبليغك بشيء حتى يتحدث إليك أولاً. |
| Sonra da onları konuşana dek içlerine Tanrı korkusu yerleştiriyorum. | Open Subtitles | وأقوم بترهيبه حتى يتحدث |
| Adalet Bakanlığı ile konuşana dek bir şey yapmayın. | Open Subtitles | فقط لا تقم بشيء حتى تتحدث إلى العدالة. حسنا, وداعا. |
| Benimle tekrar konuşana dek bunun bekleyemeyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | فلم أعتقد أن هذا يمكن أن ينتظر فحسب حتى تتحدث لي ثانية. |
| Christine'le konuşana dek kimse hiçbir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يذهب في أي مكان حتى نتحدث مع كريستين. |
| Ben Hearst'le konuşana dek büyük bir hamle yapma. Çekileyim deme. | Open Subtitles | حتى أتحدث مع " هاريست " لا تنسحب |
| - Ben John'la konuşana dek bir şey yapma. | Open Subtitles | - لاتفعلين أي شيئ حتى أتحدث الى جون - |
| Sonra da onları konuşana dek içlerine Tanrı korkusu yerleştiriyorum. | Open Subtitles | وأقوم بترهيبه حتى يتحدث. |
| Christine'le konuşana dek kimse hiçbir yere gitmiyor. | Open Subtitles | لن يذهب اي فرد الى اي مكان حتى نتحدث مع كريستين |