"konuşma yapacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيتحدث
        
    • خطاباً
        
    • ليتكلّم
        
    • خطابا
        
    • سيتحدَّث
        
    • ستلقي خطاب
        
    Sizi temin ederimki, bundan birkaç sene sonra Parusharam TED konferasında konuşma yapacak. TED أعدك باروشارم سيتحدث في مؤتمر تيد في غضون سنوات قليلة من الان
    Steve Wagner Julie'nin okulundaki kariyer gününde konuşma yapacak Open Subtitles ستيف واجنر سيتحدث في مدرسة جولي ليومِ العمل
    Krizlerde soğukkanlılığını koruma konusunda bir konuşma yapacak. Open Subtitles عليه أن يلقي خطاباً عن ربطة الجأش في الأزمات
    Her yarışmacı kasaba topluluğuna karşı bir konuşma yapacak. Open Subtitles كل متسابقة تلقي خطاباً إلى البلدة المحتشدة.
    - Sovyetlerin karşı çıkmasına rağmen günün ilerleyen saatlerinde kurultaya karşı konuşma yapacak. Open Subtitles على الرغم من اعتراض السوفييت " " فقد حُدد موعدًا له ليتكلّم في الجمعية العامة " " لاحقًا اليوم
    Arkasında konuşma yapacak bir başkan olacak mı? Open Subtitles هل هناك ستعمل يكون رئيسا يلقي خطابا من الجزء الخلفي من القطار؟
    Heinrich Böll ve Petra konuşma yapacak. Ama Brandt yüksekte bir yerde olacak. Open Subtitles (سيتحدَّث (هنريش بول) و(بيترا لكن (براندت) سيكون المتحدِّث الأهم
    Evet Sarah Palin bu hafta Florida da konuşma yapacak Open Subtitles سارة بالين ستلقي خطاب بفلوريدا هذا الأسبوع
    Öğleyin merkezde aşırı sağcılara konuşma yapacak. Open Subtitles بعد ظهر هذا اليوم، سيتحدث مع حشد يميني في وسط المدينة
    Saat 4'de, Başkan Yardımcısı, Oval Ofis'ten uydu aracılığıyla canlı bir konuşma yapacak olan Başkan'ı takdim edecek. Open Subtitles في الساعة الرابعة نائب الرئيس سوف يقدم الرئيس الذي سيتحدث حياَ على الهواء من مكتب " أوفا " عبر الأقمار الصناعية
    Kardeşimiz Cesar Chavez şimdi bize bir konuşma yapacak. Open Subtitles شقيقنا سيزار شافيز سيتحدث معنا
    Belediye başkanı Belediye Sarayı'nda o gün konuşma yapacak, bu yüzden dışarıda olacak. Open Subtitles العمدة يلقى خطاباً ذلك اليوم في ساحة المدينة ليس حينها
    Bir saat sonra müzede bir konuşma yapacak. Open Subtitles قرر أنه سيلقّي خطاباً خلال ساعة في المتحف الفيدرآلي
    Özel Kişi şimdi dokunaklı bir konuşma yapacak. Open Subtitles سيلقي المميز الآن خطاباً فصيحاً
    - Sovyetlerin karşı çıkmasına rağmen günün ilerleyen saatlerinde kurultaya karşı konuşma yapacak. Open Subtitles على الرغم من اعتراض السوفييت " " فقد حُدد موعدًا له ليتكلّم في الجمعية العامة " " لاحقًا اليوم
    Yarın televizyonda konuşma yapacak. Geçiş hükümeti için desteğini bildirecek. Open Subtitles غدا سيصدر خطابا متلفزا يتعهد بدعمه للحكومة الانتقالية
    Laura uluslararası bir konferansta bir konuşma yapacak. Değil mi tatlım? Open Subtitles ستلقي "لورا" خطابا في مؤتمر دولي، أليس كذلك؟
    Heinrich Böll konuşma yapacak. Open Subtitles ( سابقاً في ألمانيا 83 ) (سيتحدَّث (هنريش بول
    İki saat sonra bir konuşma yapacak. Open Subtitles -الليلة؟ ستلقي خطاب بعد ساعتين
    Kızım okulunda Model Birleşmiş Milletler için mühim bir konuşma yapacak ve ben senin yüzünden kaçıracağım. Open Subtitles ابنتي ستلقي خطاب model u.n

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more